Dünya çapında tanınan bir müzik eserinin adı, zamanla yalnızca bir “şarkı başlığı” olmaktan çıkar; kültürel bir değer, ticari bir işaret ve çoğu durumda eser sahibinin kimliğiyle özdeşleşmiş bir unsur haline gelir. Bu nedenle Bohemian Rhapsody, Hotel California veya Nothing Else Matters gibi isimlerin üçüncü kişiler tarafından marka olarak tescil ettirilmek istenmesi, hukuki açıdan oldukça sorunludur.
Türkiye’de de zaman zaman ünlü şarkı adlarının, eser sahipleriyle hiçbir ilgisi olmayan kişiler tarafından marka başvurusu konusu yapıldığı görülmektedir. Bu durumda telif hukuku, marka hukuku ve haksız rekabet kuralları aynı anda devreye girer.
Aşağıda bu sürecin hukuki çerçevesi ve izlenmesi gereken yol yer almaktadır.
1. Eser Adının Marka Olarak Tescil Edilememesi: Hukuki Temel
Ünlü bir şarkı ismi, 5846 sayılı FSEK kapsamında bir eser adı niteliği taşır. Eser adları, manevi hakkın bir parçası olarak korunur ve eser sahibinin izni olmaksızın ticari bir işaret olarak kullanılamaz.
Marka hukuku açısından ise şu ilkeler belirleyicidir:
Eser adının bilinirliği, markanın kaynağı konusunda yanıltıcılık yaratır. Ünlü eser adları çoğu zaman ayırt edici nitelik taşımadığı gibi, kullanımı halinde tüketicinin zihninde eser sahibiyle haksız bir bağlantı kurar. Bu nedenle, eser sahibi olmayan kişilerin başvuruları SMK m. 6/3 ve m. 6/4 uyarınca reddedilir.
Dolayısıyla, ünlü bir şarkı isminin marka olarak korunması ancak eser sahibi veya lisanslı ticari hak sahipleri tarafından yapılabilir.
2. Başvuru İlan Aşamasındaysa: TPMK’ya İtiraz
Ünlü bir şarkı adının ilan edildiğinin görülmesi halinde ilk başvurulacak yol marka ilanına itiraz sürecidir.
İtirazın hukuki dayanakları:
SMK m. 6/3: Önceki hak sahibi olma SMK m. 6/4: FSEK’ten doğan telif hakları SMK m. 5/1-b ve 5/1-ç: Ayırt edici nitelik yokluğu ve yanıltıcılık
İtirazda; eserin dünya çapındaki bilinirliği, eser adıyla ticari bağlantı kurulacağı, markanın kullanımının eser sahibinin haklarını ihlal edeceği ve tüketiciyi yanıltacağı somut kanıtlarla ortaya konur.
TPMK, bu tür başvuruları çoğunlukla yayın aşamasında “yanıktıcılık” gerekçesiyle reddeder, özellikle de eser uluslararası bilinirliğe sahipse. Ancak BOHEMIAN RHAPSODY örneğinde başvurunun tescil tamamlama yapılmadığı için reddedildiği anlaşılmaktadır.
3. Marka Tescil Edildiyse: Hükümsüzlük Davası
İlan süresi gözden kaçmış ve marka tescil edilmiş olsa dahi, bu durum hakkın kaybedildiği anlamına gelmez. Çünkü ünlü şarkı adları bakımından hükümsüzlük talebi her zaman ileri sürülebilir.
Hükümsüzlük davasında ileri sürülen hukuki temeller:
Eser adı üzerindeki telif hakkının ihlali Tüketiciyi yanıltıcı bir bağlantı yaratılması Ayırt edici nitelik eksikliği Haksız rekabet Esere ilişkin tanınmışlık ve bilinirlik
Mahkemeler bu tür işaretlerin, eser sahipleri dışında başka kişiler adına tescil edilmesini genellikle haksız kullanım olarak değerlendirir.
4. Telif Hakkına Dayalı Hukuki ve Cezai Süreçler
Ünlü şarkı isimlerinin izinsiz olarak ticari marka şeklinde kullanılması aynı zamanda FSEK kapsamında:
Manevi hakların ihlali, Eser sahibinin rızası olmaksızın ticari amaçlı kullanım, Eserle bağlantılı ekonomik hakların gaspı sonuçlarını doğurabilir.
Bu nedenle eser sahibinin talebiyle:
Telif hakkına tecavüz davaları, Kullanımın durdurulması, Tazminat talepleri, Gerektiğinde cezai şikâyet süreci başlatılabilir.
5. Haksız Rekabet Boyutu
TTK m. 54 ve devamında düzenlenen haksız rekabet hükümleri de devreye girer. Ünlü bir şarkı adının ticari amaçla kullanılması, özellikle şu açılardan haksız rekabet oluşturur:
Başkasının üretim ve emek değerlerinden haksız yararlanma Karıştırılma ihtimali yaratma Yanıltıcı ticari uygulama
Bu nedenle, marka tescili olmasa bile kullanımın durdurulması ve tazminat talepleri mümkündür.
Sonuç
Ünlü bir müzik eserinin adına ilişkin marka başvurularının, hak sahibi dışındaki kişilerce yapılması hukuken korunabilir nitelikte değildir. Bu tür başvurular:
İtiraz aşamasında büyük ihtimalle reddedilir, Tescil edilmişse de hükümsüz kılınır, Kullanımı halinde ise telif hakkı ihlali ve haksız rekabet doğurur.
Eser adları yalnızca bir ticari işaret değil; eser sahibinin kimliğiyle, kültürel değerle ve telif hakkıyla bütünleşmiş bir unsurdur. Bu nedenle hukuk, bu tür başvuruları engellemek için hem marka hukukunu hem telif hukukunu eş zamanlı olarak koruyucu şekilde uygular.
#markahukuku #telifhakları #eseradıkoruması #FSEK #SMK #markatescili #markabaşvurusu #hükümsüzlük #bohemianrhapsody #ünlüşarkıisimleri #intellectualproperty #copyrightlaw #trademarklaw #brandprotection #türkpattent #haksızrekabet #müzikeserleri #IPLaw