Şub 3, 2017
1714 Görüntüleme

Taşınmazın Tahliyesi Kira Bedeliyle Sorumluluk

Yazan
banner

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/12559

K. 2007/6028

T. 6.3.2007

• KİRA VE FATURA BEDELLERİNİN ÖDENMEMESİ ( Taşınmazın Tahliye Edildiği Tarihten İtibaren Mecurun Taraflar Arasındaki Sözleşmedeki Koşullarla Ne Kadar Süre İçerisinde Kiraya Verilebileceğinin Uzman Bilirkişi Marifetiyle Öncelikle Saptanması Gerektiği )

• TAŞINMAZIN TAHLİYESİ ( Kira ve Fatura Bedellerinin Tahsili – Tahliye Edildiği Tarihten İtibaren Mecurun Taraflar Arasındaki Sözleşmedeki Koşullarla Ne Kadar Süre İçerisinde Kiraya Verilebileceğinin Uzman Bilirkişi Marifetiyle Öncelikle Saptanması Gerektiği )

• TAŞINMAZIN KİRAYA VERİLMESİ ( Tahliye Edildiği Tarihten İtibaren Mecurun Taraflar Arasındaki Sözleşmedeki Koşullarla Ne Kadar Süre İçerisinde Kiraya Verilebileceğinin Uzman Bilirkişi Marifetiyle Öncelikle Saptanması Gerektiği )

818/m.44,98
ÖZET : Dava kira ve fatura bedellerinin ödenmemesine dayalı alacağın tahsili talebidir.
Mahkemece yapılacak iş; taşınmazın tahliye edildiği tarih olarak kabul edilen tarihten itibaren mecurun taraflar arasındaki kira sözleşmesindeki koşullarla ne kadar süre içerisinde kiraya verilebileceğinin bu konuda uzman bilirkişi marifetiyle öncelikle saptanması ve saptanacak bu kira bedeli üzerinden davalının sorumluluğuna hükmedilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Zeytinburnu Asliye 2.Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.05.2005 tarih ve 2003/248-2005/143 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 06.03.2007 gününde davacı avukatı Oktay Erdoğan ile davalı avukatı Özkan Tekmen gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili şirkete ait İstanbul Deri Serbest Bölgesindeki gayrimenkulünde kiracı olduğunu, davalının 2000 yılı Ağustos-2001 yılı Şubat ayı kira bedelleriyle, 03.01.2000 tarihli DESBAŞ payına ait fatura ile 01.08.2000 tarihli DESBAŞ payına ait fatura bedellerini ödemediğini ileri sürerek, toplam ( 7.487 ) USD alacağın sözleşmede yazılı ödeme tarihlerinden itibaren yıllık %12 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 22.11.1999 tarihinde 31.12.1999 tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini davaya bildirdiği, bu tarihe kadar olan kira paralarının da ödendiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran, davalının her ne kadar 25.11.1999 tarihli faksla kira akdinin 31.12.1999 tarihi itibarıyla sona ereceğini davacıya bildirdiğini beyan etmişse de bu yazılı bildirisinin davaya bu tarihte tebliğ edildiğini kanıtlayamadığı, davacının kabulü de dikkate alındığında kiralananın tahliyesine ilişkin yazılı bildirisinin Ağustos 2000 ayında gönderildiği, taşınmazın kiralanması için gereken makul sürenin ( 1 ) ay olduğu, bu durumda davacının Ağustos 2000 ayı kirasını davalıdan talepte haklı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile Ağustos 2000 yılına ait kira bedeli ( 1.000 ) USD’nin dava tarihinden itibaren Merkez Bankasınca yabancı paraya uygulanan faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında kurulduğu anlaşılan 06.03.1998 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesinin, davalı tarafından tek taraflı ve haksız olarak feshedildiği uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda kural olarak kiracı, kira süresinin sonuna kadar gerçekleşecek kira parasından, sorumludur. Ne var ki davalı kiralayanın da, kiralananı yeniden kiraya verebilme gayreti içine girmesi ve böylece zararın artmasını önlemesi BK. 98. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 44. maddesi hükmü gereğidir. Şu halde davacı, kiracının kira bedelinden sorumluluğu, kiralananın tahliye edildiği tarihten itibaren, aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği güne kadar gerçekleşecek kira parasından ibarettir.
Mahkemenin de doğru olarak saptadığı gibi, davalı kiracının taraflar arasındaki akdi feshettiğini bildirir yazılı bildirimin davacı kiralayana 05.08.2000 tarihinde yapıldığının kabulü zorunludur. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca kiracının kira sözleşmesini sözleşme süresinin sona ermesinden önce feshetmesi halinde bu durumu en az bir evvelden kiralayana bildirmek zorunda olduğu kararlaştırıldığına göre, somut olayın özelliği de dikkate alınarak mecurun 05.09.2000 tarihinde boşaltıldığının kabulü gerekir.
O nedenle, mahkemece yapılacak iş; taşınmazın tahliye edildiği tarih olarak kabul edilen 05.09.2000 tarihinden itibaren mecurun taraflar arasındaki kira sözleşmesindeki koşullarla ne kadar süre içerisinde kiraya verilebileceğinin bu konuda uzman bilirkişi marifetiyle öncelikle saptanması ve saptanacak bu kira bedeli üzerinden davalının sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece aksine yazılı düşüncelerle davacıya bildirimin yapıldığı tarihin mecurun tahliye edildiği tarih olarak benimsenmesi ve resen kiralananın kiraya verilebileceği makul süre bir ay kabul edilerek hüküm tesisi hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA; takdir edilen 500.00 YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden iadesine, 06.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz