Åžub 9, 2018
1186 Görüntüleme

Basın Özgürlüğü Magazin Haberi Düğün Fotoğrafı

Yazan
banner

Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu iÅŸlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliÄŸini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır. Dosya kapsamına göre; ceza mahkemesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı TBK’nın 74. maddesi anlamında hukuk hakimini baÄŸlayıcı nitelikte bir karar deÄŸildir. Somut olayın oluÅŸ ÅŸeklinin, hukuk hakimi tarafından deliller serbestçe deÄŸerlendirilerek takdir edilmesi gerekir.

YARGITAY 4. HUKUK DAÄ°RESÄ°
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ • KİŞİLİK HAKLARI
ÖZET: Dava Konusu haber ve köşe yazısı bir bü -tün olarak değerlendirdirildiğinde; davacının ka tılmış olduğu bir düğün töreninde çekilmiş olan bir fotoğrafına ve gazetecilik tekniği gereği oku yucunun ilgisini çekmesi için çarpıcı bir başlığa yer verilerek eleştiri sınırları içerisinde bir takım ifadelerin kullanıldığı; haber ve fotoğraflrın, görünür gerçeğe uygun ve güncel olup, öz ile biçim dengesinin aşılmadığı, haberin bu hali ile hukuka uygunluk unsurlarını taşıdığı ve kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşılmaktadır.
Y. 4. HD E. 2015/11564, K.2017/4489 T.04.07.2017. Davacı … vekili tarafından, davalılar … ve … aleyhine 05/03/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kiÅŸilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereÄŸi görüşüldü.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalılardan …’un temyiz itirazlarına gelince;
Dava, basın yoluyla kiÅŸilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine iliÅŸkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiÅŸ; hüküm, davacı vekili ile davalılardan … tarafından temyiz edilmiÅŸtir. Davacı; davalılardan …’un imtiyaz sahibi olduÄŸu isimli gazetenin 18/02/2015 tarihli nüshasında, davalılardan … tarafından kaleme alınan baÅŸlıklı haber ve köşe yazısı ile kiÅŸilik haklarına haksız ÅŸekilde saldırıda bulunulduÄŸunu beyan ederek, manevi tazminat isteminde bulunmuÅŸtur. Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiÄŸini savunmuÅŸtur.

Mahkemece, dava konusu haber ve köşe yazısında kullanılan ifadelerin davacının kiÅŸilik haklarına saldırı niteliÄŸinde olduÄŸu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiÅŸtir. Basın özgürlüğü, Anayasa’nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 1 ve 3. maddelerinde düzenlenmiÅŸtir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. BasınasaÄŸlanan güvencenin amacı; toplumun saÄŸlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaÅŸayabilmesini gerçekleÅŸtirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaÅŸadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araÅŸtırma, deÄŸerlendirme, yayma ve böylece kiÅŸileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuÅŸturulmasında ayrı ölçütlerin koÅŸul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teÅŸkil eden eylemlerin deÄŸerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluÅŸturduÄŸunun kabul edildiÄŸi durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluÅŸturmayabilir.

Ne var ki, basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa’ maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kiÅŸilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur. Basın özgürlüğü ile kiÅŸilik deÄŸerlerinin karşı karşıya geldiÄŸi durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki deÄŸeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki deÄŸerden birinin diÄŸerine üstün tutulması gerektiÄŸi, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluÄŸu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu iÅŸlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliÄŸini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır. Dosya kapsamına göre; ceza mahkemesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı TBK’nın 74. maddesi anlamında hukuk hakimini baÄŸlayıcı nitelikte bir karar deÄŸildir. Somut olayın oluÅŸ ÅŸeklinin, hukuk hakimi tarafından deliller serbestçe deÄŸerlendirilerek takdir edilmesi gerekir.
Dava konusu haber ve köşe yazısı bir bütün olarak deÄŸerlendirildiÄŸinde; davacının katılmış olduÄŸu bir düğün töreninde çekilmiÅŸ olan bir fotoÄŸrafına ve gazetecilik tekniÄŸi gereÄŸi okuyucunun ilgisini çekmesi için çarpıcı bir baÅŸlığa yer verilerek eleÅŸtiri sınırları içerisinde bir takım ifadelerin kullanıldığı; haber ve fotoÄŸrafların, görünür gerçeÄŸe uygun ve güncel olup, öz ile biçim dengesinin aşılmadığı, haberin bu hali ile hukuka uygunluk unsurlarını taşıdığı ve kiÅŸilik haklarına saldırı teÅŸkil etmediÄŸi anlaşılmaktadır. Åžu durumda, dava konusu haberin basının haber verme hakkı toplumun da haber alma hakkı kapsamında kaldığının kabulü ile istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, davalının tazminat ile sorumlu tutulmuÅŸ olması usul ve yasaya uygun düşmediÄŸinden, kararın davalılardan … lehine bozulması gerekmiÅŸtir.
SONUÇ
Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılardan … yararına BOZULMASINA; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalıdan peÅŸin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/07/2017 gününde oybirliÄŸiyle karar verildi.

 Anahtar Kelimeler: Basın kanunu, basın özgürlüğü, basın özgürlüğü magazin haberi, basın ankara, basın avukat ankara, medya avukat, medya avukat ankara, basın hakaret dava, basın dava, medya dava, medya hakaret dava, marka ankara, marka ankara dava, yidk dava, patent dava, patent ankara dava, tasarım dava, tasarım ankara dava, tasarım itiraz, patent itiraz, marka itiraz


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz