Nis 17, 2020
679 Görüntüleme

Sosyal Medyadan Hakaret; Instagram, Facebook

Yazan
banner

Ä°ncelenen dosyada, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduÄŸu facebook hesabından, müştekinin fotoÄŸrafının bulunduÄŸu bir facebook sayfasının altına yorum “köpek” yorumu yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında sosyal medya yoluyla hakaret suçunun iÅŸlendiÄŸi hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluÅŸturduÄŸu açıktır.

Şüphelinin sosyal medya yoluyla hakaret eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında sosyal medya yoluyla hakaret suçundan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.

(YARGITAY 18. CEZA DAÄ°RESÄ° E. 2019/13237 K. 2020/1689 T. 21.1.2020).


Somut olayda, müştekinin müvekkilinin resminin bulunduÄŸu facebook internet sayfasında, “…” adlı kiÅŸinin müştekiye yönelik “küpek” ÅŸeklinde paylaşımının bulunduÄŸu, www.facebook.com isimli internet sitesinde yapılan araÅŸtırma sonucu elde edilen kiÅŸisel veri ve profil resimleri üzerine şüpheliye ulaşılarak kolluk tarafından şüphelinin ifadesinin alındığı, şüphelinin, söz konusu paylaşımı kendisinin yapmadığını ve “…” isimli facebook hesabı ile anılan hesapta paylaşılan resimlerin kendisine ait olmadığını beyan ettiÄŸi ancak, “küpek” ifadesinin “köpek” ifadesini çaÄŸrıştırdığı ve anılan ifadenin hakaret oluÅŸturup oluÅŸturmayacağı hususu ile şüphelinin savunması doÄŸrultusunda söz konusu ifadenin şüpheli tarafından paylaşılıp paylaşılmadığı hususunun takdirinin mahkemesince yapılmasının gerektiÄŸi, mevcut delillerin şüphelinin üzerine atılı suçtan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduÄŸu cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı ÅŸekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiÅŸtir.” denilmektedir.

Hukuksal DeÄŸerlendirme:

CMK’nın 160/1. maddesinde, “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya baÅŸka bir suretle bir suçun iÅŸlendiÄŸi izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen iÅŸin gerçeÄŸini araÅŸtırmaya haÅŸlar.” 160/2. maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeÄŸin araÅŸtırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” 170. maddesinin 2. fıkrasında, “SoruÅŸturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun iÅŸlendiÄŸi hususunda yeterli şüphe oluÅŸturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet Savcısı, soruÅŸturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluÅŸturacak delil elde edilememesi veya kovuÅŸturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuÅŸturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiÅŸtir.

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.

CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruÅŸturma aÅŸamasında toplanan delillere göre suçun iÅŸlendiÄŸine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya ÅŸikayeti yoluyla soruÅŸturma yaparak maddi gerçeÄŸe ulaÅŸma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruÅŸturma sonucunda elde edilen delilleri deÄŸerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruÅŸturma aÅŸamasında Cumhuriyet Savcısının delil deÄŸerlendirmesiyle, kovuÅŸturma aÅŸamasında hakimin delilleri deÄŸerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruÅŸturma aÅŸamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluÅŸturup oluÅŸturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuÅŸturma aÅŸamasında, isnat edilen suçun iÅŸlenip iÅŸlenmediÄŸi hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluÅŸturup oluÅŸturmadığı çerçevesinde deÄŸerlendirilmektedir.

Ä°ncelenen dosyada, şüphelinin ad ve soyadının yazılı olduÄŸu facebook hesabından, müştekinin fotoÄŸrafının bulunduÄŸu bir facebook sayfasının altına “köpek” ÅŸeklinde yorum yapıldığının anlaşılması karşısında; CMK’nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheli hakkında sosyal medya yoluyla hakaret suçunun iÅŸlendiÄŸi hususunda iddianame düzenlenebilmesi için yeterli şüphe oluÅŸturduÄŸu açıktır. Şüphelinin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp deÄŸerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheli hakkında sosyal medya yoluyla hakaret suçundan kovuÅŸturmaya yer olmadığına iliÅŸkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.

Sonuç ve Karar:

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yargıtay Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteÄŸi doÄŸrultusunda düzenlediÄŸi tebliÄŸnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,

Ankara 1. Sulh Ceza HâkimliÄŸinin 19/02/2019 tarihli ve 2019/972 deÄŸiÅŸik iÅŸ sayılı kararının, 5271 Sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA


Sosyal Medya Düzenlemesi

Sosyal Medyaya Yeni “Ayarlama”

Sosyal Medya, Özel Hayatın Gizliliği


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz