Haz 25, 2021
347 Görüntüleme

Sözleşmeyle Bağlılık ve Uyarlama 1552

Yazan
banner

Hukukumuzda sözleÅŸmeye baÄŸlılık ( Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda ) ve sözleÅŸme serbestliÄŸi ilkeleri kabul edilmiÅŸtir. Bu ilkelere göre, sözleÅŸme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. EÅŸ söyleyiÅŸle, sözleÅŸme koÅŸulları borçlu için sonradan ağırlaÅŸmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile deÄŸiÅŸmiÅŸ olsa bile, borçlu sözleÅŸmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Ancak bu ilke özel hukukun diÄŸer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. SözleÅŸme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan ÅŸartların olaÄŸanüstü deÄŸiÅŸmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. Ä°ÅŸte bu durumda sözleÅŸmeye baÄŸlılık ilkesine sıkı sıkıya baÄŸlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal ÅŸartı- sözleÅŸmenin deÄŸiÅŸen ÅŸartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Ä°ÅŸte bu baÄŸlamda hakim, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verebilir ve müdahale ederek sözleÅŸmeyi deÄŸiÅŸen koÅŸullara uyarlar. Bununla birlikte her talep vukuunda sözleÅŸmeyi deÄŸiÅŸen hal ve ÅŸartlara uydurmak mümkün deÄŸildir. Aksi halde özel hukuk sistemimizde geçerli olan “irade özgürlüğü”,”sözleÅŸme serbestisi” ve “sözleÅŸmeye baÄŸlılık” ilkelerinden sapma tehlikesi ortaya çıkar. SözleÅŸmeye müdahale müessesesi istisnai, tali (ikinci derecede) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumunun ÅŸartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir. BK’nın 19. maddesindeki emredici hükümlere aykırı olmamak koÅŸuluyla irade hürriyeti ve akit serbestisi sınırları içinde taraflar diledikleri gibi sözleÅŸme yapabilirler. SözleÅŸme ilkesine egemen olan ve öncelikle uyulması ve uygulaması gereken hükümler sırasıyla, amir hükümler ve amir hükümlere aykırı olmamak kaydıyla tarafların kendi kararlaÅŸtırmalarıdır. SözleÅŸmeyi geçersiz saymak tarafların amacına aykırı düşer.


Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1552 E. , 2021/323 K.

Davacı; … Eczanesi’nin sahibi olduÄŸunu, davalı kurum tarafından; 02/01/2018 tarihli yazı ile 1 aylık sürenin sonunda sözleÅŸmesinin feshedileceÄŸinin bildirildiÄŸini ve bu süre beklenilmeksizin aynı gün medula ekranının da kapatıldığını beyanla, 1 aylık süre beklenmeden ve haklı bir neden olmadan sözleÅŸmesinin feshedilmesinin taraflar arasındaki sözleÅŸmeye aykırı olduÄŸu gerekçesiyle iÅŸlemin iptaline ve sözleÅŸmenin aynı koÅŸullarda devamına karar verilmesi suretiyle muarazanın giderilmesini talep etmiÅŸtir.
Davalı; sözleşmenin feshi işleminin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; Ağır Ceza Mahkemesi yargılamasından beraat eden davacının sözleşmesinin feshinin gerekçesini oluşturacak başka bir iddia ileri sürülmediğinden, gerekçesiz fesih işleminin iptal edilmesi gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; 657 sayılı KHK’de eczacılar hakkında yaptırım uygulanacağına dair bir hüküm bulunmaması ve sözleÅŸmeyi tebliÄŸ tarihinden itibaren bir ay sonra fesh etme yetkisi bulunan SGK’nın protokolün 5.1 maddesindeki belirlenen bir aylık süreyi beklemeden ve sözleÅŸmenin tek taraflı feshedilmesine iliÅŸkin haklı sebebin ne olduÄŸuna dair açıklama yapmadan davacı eczacının sözleÅŸme ekranı kapatması ve bu ÅŸekilde idari yaptırım uygulamasının protokol hükümlerine aykırı olduÄŸu ve bu nedenle uygulanan idari yaptırım cezasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf baÅŸvurusunun esastan reddine karar verilmiÅŸ ve hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiÅŸtir.
Hukukumuzda sözleÅŸmeye baÄŸlılık ( Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda ) ve sözleÅŸme serbestliÄŸi ilkeleri kabul edilmiÅŸtir. Bu ilkelere göre, sözleÅŸme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. EÅŸ söyleyiÅŸle, sözleÅŸme koÅŸulları borçlu için sonradan ağırlaÅŸmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile deÄŸiÅŸmiÅŸ olsa bile, borçlu sözleÅŸmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Ancak bu ilke özel hukukun diÄŸer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır. SözleÅŸme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan ÅŸartların olaÄŸanüstü deÄŸiÅŸmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. Ä°ÅŸte bu durumda sözleÅŸmeye baÄŸlılık ilkesine sıkı sıkıya baÄŸlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık (Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal ÅŸartı- sözleÅŸmenin deÄŸiÅŸen ÅŸartlara uydurulması) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Ä°ÅŸte bu baÄŸlamda hakim, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yararına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verebilir ve müdahale ederek sözleÅŸmeyi deÄŸiÅŸen koÅŸullara uyarlar. Bununla birlikte her talep vukuunda sözleÅŸmeyi deÄŸiÅŸen hal ve ÅŸartlara uydurmak mümkün deÄŸildir. Aksi halde özel hukuk sistemimizde geçerli olan “irade özgürlüğü”,”sözleÅŸme serbestisi” ve “sözleÅŸmeye baÄŸlılık” ilkelerinden sapma tehlikesi ortaya çıkar. SözleÅŸmeye müdahale müessesesi istisnai, tali (ikinci derecede) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumunun ÅŸartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir.
BK’nın  19. maddesindeki emredici hükümlere aykırı olmamak koÅŸuluyla irade hürriyeti ve akit serbestisi sınırları içinde taraflar diledikleri gibi sözleÅŸme yapabilirler. SözleÅŸme ilkesine egemen olan ve öncelikle uyulması ve uygulaması gereken hükümler sırasıyla, amir hükümler ve amir hükümlere aykırı olmamak kaydıyla tarafların kendi kararlaÅŸtırmalarıdır. SözleÅŸmeyi geçersiz saymak tarafların amacına aykırı düşer.
Somut olayda; uyuÅŸmazlığa uygulanması gereken Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki KiÅŸilerin Türk Eczacıları BirliÄŸi Ãœyesi Eczanelerden Ä°laç Teminine Ä°liÅŸkin Protokol’ün “SözleÅŸmenin Feshi ve Cezai Åžartlar” baÅŸlıklı 5.1. maddesinde “taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak ÅŸartıyla sözleÅŸmeyi her zaman feshedebilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca kurum tarafından davacıya, bir aylık sürenin sonunda sözleÅŸmesinin feshedileceÄŸi usulüne uygun ÅŸekilde bildirilmiÅŸtir. Ayrıca sözleÅŸme hükmünden tarafların sözleÅŸmeyi feshederken gerekçe sunması gerekmediÄŸi de anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ahde vefa ilkesine aykırı ÅŸekilde sözleÅŸmenin feshini gerektirir bir neden bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ä°lk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiÅŸ olduÄŸundan, HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca, iÅŸbu karara karşı yapılan istinaf baÅŸvurusunun esastan reddine iliÅŸkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiÅŸtir.


sözleşme uyarlama sözleşme uyarlama sözleşmeyle bağlılık sözleşmeyle bağlılık sözleşme uyarlama ankara sözleşme uyarlama ankara sözleşme uyarlama dava sözleşme uyarlama dava  sözleşme uyarlama dava ankara sözleşme uyarlama dava ankara


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz