Tem 6, 2021
426 Görüntüleme

Sözleşmeye Aykırılığın Yaşattığı Üzüntü Nedeniyle Haksız Fiile Dönüşmesi 691

Yazan
banner

Sözleşmeye aykırı davranışların niteliği, özel hal ve şartları nedeniyle TBK m. 49’da düzenlenen haksız fiile dönüştüğü, davacıların kişilik haklarının MK m. 24. ve TBK m. 58. anlamında zedelendiği mahkemenin de kabulündedir. Bu yasal düzenlemelere göre kişisel hakları haksız tecavüze uğrayan ( haleldar olan ) kimse uygun ölçüde manevi tazminat isteyebilir.


YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2017/691 K. 2019/418 T. 4.2.2019

Davacılar vekili; davacılar… ve …’nın 08.06.2013 tarihinde gerçekleşecek düğün merasimi için davacı … ve davalı … Deluxe Ziyafet ve Balo Salonları arasında kamera paket dahil ( 15.600TL+500 kamera ) toplam 16.100,00 TL bedelli organizasyon sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin ödendiğini, ancak düğün salonu ve diğer davalı fotoğrafçı Stüdyo Stil Fotoğrafçılığın düğünün videosunu ya hiç çekmeyerek ya da çektikten sonra kaybederek kendilerine teslim etmediklerini belirterek tekrar yaşanması mümkün olmayan bu özel günün kaydedilememesi nedeniyle duyulan üzüntünün yol açtığı manevi zarara karşılık davacılardan … için 20.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın 08.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme tarafından davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL ve davacı … için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Davalıların sözleşmeye aykırı olarak, gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek düğünün görüntülerinin kaydını sağlayamadıkları sabittir. Nikah, düğün gibi özel öneme sahip, insan hayatında genellikle bir kez yaşanan telafisi mümkün olmayan, önemli günlerin belgelenememiş olmasının, gelin, damat ve yakınları için yaşam boyu üzüntü kaynağı olacağı tartışmasızdır. Bu gibi günlerin yaratacağı anılar, kişiliğe bağlı olup, kişisel hak, maddi ve manevi çıkar sağlarlar.

Bu gibi sözleşmeye aykırı davranışların niteliği, özel hal ve şartları nedeniyle TBK’nın 49. maddesinde düzenlenen haksız fiile dönüştüğü, davacıların kişilik haklarının MK’nın 24. maddesi ve TBK 58. maddeleri anlamında zedelendiği mahkemenin de kabulündedir. Bu yasal düzenlemelere göre kişisel hakları haksız tecavüze uğrayan ( haleldar olan ) kimse uygun ölçüde manevi tazminat isteyebilir.

Borçlar Yasası’nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin ) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 gün ve 7/7 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel ( objektif ) ölçülere göre uygun ( isabetli ) bir biçimde göstermelidir.

Dava konusu olayın gelişimi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir olunan 2.000,00 TL, 2.000,00 TL ve 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı azdır. Daha yüksek bir manevi tazminat takdiri gerekir. Öte yandan davacıların manevi tazminata ilişkin yasal faiz talebi de bulunmaktadır. Bu durumda dava tarihi itibariyle işlemeye başlayacak yasal faize de hükmedilmesi gerekmektedir.


haksız fiil dava haksız fiil dava haksız fiil avukat haksız fiil avukat  sözleşmeye aykırılık haksız fiil sözleşmeye aykırılık haksız fiil aldatma haksız fiil aldatma haksız fiil haksız fiil manevi tazminat haksız fiil manevi tazminat


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz