Tem 17, 2023
135 Görüntüleme

SMK m. 4 Marka Olabilecek Ä°ÅŸaretler

Yazan
banner

Marka olabilecek iÅŸaretler
SMK Madde 4- (1) Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin
mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan
korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde
gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler
ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir.

EUTMR(2017/1001) Article 4; Bir AB markası, kişi adları da dahil olmak üzere özellikle sözcükler veya tasarımlar, harfler, rakamlar, renkler, malların veya malların ambalajlarının şekli veya sesler gibi herhangi bir işaretten oluşabilir:

(a) bir teşebbüsün mal veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt edilmesi; ve

(b) Avrupa BirliÄŸi ticari markalar Sicilinde (‘Sicil’), yetkili makamların ve kamunun, sahibine saÄŸlanan korumanın konusunu açık ve kesin bir ÅŸekilde belirlemesini saÄŸlayacak ÅŸekilde temsil edilmesi.


SMK’daki düzenleme marka olarak kabul edilen iÅŸaretlerin çeÅŸitlenmesiyle 2015/2424 sayılı marka direktifi ile AB Mark Tüzüğü’ne paralel olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir.

556 Sayılı Markaların Korunması Hakkındaki KHK’da bulunan “çizimle görüntülenebilme” ÅŸartı ses, koku, hareket gibi geleneksel olmayan markaları da kapsaması için  marka sahibine saÄŸlanan korumanın açık ve kesin olarak anlaşılmasını saÄŸlayabilecek ÅŸekilde sicilde gösterilebilir olma ÅŸeklinde deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir.

Marka olabilecek iÅŸaretler ister kelime ister sayı ister renk isterse ses olsun hepsi için aranan ÅŸart ayırt ediciliktir. Ancak özellikle geleneksel olayan markalar açısından marka uzmanı ve Türk Patent’in ayırt edicilik hususunda çok fazla yorum yapması gerektiÄŸinden ve de bu yorum da genelde olumsuz yönde olduÄŸundan SMK m. 4 anlamında verilen ret kararlarına karşı çok fazla davalar açılmaktadır.


GiriÅŸ: Sınai Mülkiyet Kanunu, markaların tescili ve korunmasıyla ilgili temel yasal çerçeveyi belirler. Bu kapsamda, Kanun’un Madde 4’ü marka olabilecek iÅŸaretleri tanımlar. Bu makale, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Madde 4’ünde yer alan iÅŸaretlerin ne tür özelliklere sahip olabileceÄŸini açıklamak üzere detaylı bir inceleme sunar.

Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 4: Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesi, marka olarak tescil edilebilecek iÅŸaretlerin niteliklerini belirler. Madde, marka olarak kabul edilebilecek iÅŸaretleri ÅŸu ÅŸekilde tanımlar: “Bir marka, mal veya hizmetleri bir iÅŸletmeye atfetmeyi saÄŸlayan, özellikle sözcükler, ÅŸekiller, harfler, rakamlar, malların ambalajları, renkler, sesler veya bunların kombinasyonları gibi çeÅŸitli iÅŸaretler olabilir.”

Detaylı İnceleme:

  1. Sözcükler ve Harfler: Sözcükler ve harfler, en yaygın marka işaretleri arasındadır. Örneğin, bir şirketin adı veya ürünün adı marka olarak tescil edilebilir. Bu tür işaretler, kolaylıkla tanımlanabilir ve tescil edilebilir.
  2. Şekiller ve Tasarımlar: Marka olarak tescil edilebilecek işaretler arasında şekiller ve tasarımlar da bulunur. Özellikle ürünlerin şekli veya ambalaj tasarımı marka olarak tescil edilebilir. Bu tür işaretler, ürünlerin görsel olarak tanınmasını sağlar.
  3. Renkler: Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre, renkler de marka olarak tescil edilebilir. Belirli bir renk kombinasyonu veya tek bir renk, belirli bir ürün veya hizmetin kaynağını belirtmek için kullanılabilir. ÖrneÄŸin, bir markanın logosunda belirli bir renk kullanılabilir ve bu renk marka olarak tescil edilebilir.
  4. Sesler: Sesler, diğer tescil edilebilir marka işaretleri arasındadır. Özellikle belirli bir jingle veya müzik parçası, bir markanın tanınmasına ve ayırt edilmesine katkıda bulunabilir. Bu tür işaretler, markanın duyusal algı yoluyla tanınmasını sağlar.

Sonuç: Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Madde 4’ü, marka olarak tescil edilebilecek iÅŸaretlerin çeÅŸitliliÄŸini ve niteliklerini belirler. Bu iÅŸaretler, sözcüklerden ve ÅŸekillerden, renklere ve seslere kadar geniÅŸ bir yelpazede yer alabilir. Ä°ÅŸletmeler için, marka olarak tescil edilebilecek en uygun iÅŸaretin seçilmesi önemlidir, çünkü bu iÅŸaret markanın tanıtımını, korumasını ve rekabet avantajını saÄŸlar. Bu nedenle, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Madde 4’ü, marka sahiplerinin haklarını korumak ve markalarını etkili bir ÅŸekilde tanıtmak için temel bir kılavuz olarak hizmet eder.


BaÅŸlık: EUTMR 2017/1001 Madde 4’ün Anlaşılması: AB İçtihatları Ãœzerinden Kapsamlı Bir Analiz

GiriÅŸ: Avrupa BirliÄŸi Marka Tescil Tüzüğü (EUTMR) 2017/1001, Avrupa BirliÄŸi (AB) içinde marka tescili ve korunması için yasal çerçeveyi belirler. Ana hükümlerinden biri olan Madde 4, marka tescili için gereksinimleri tanımlar. Karar hukuku perspektifinden, bu makale, Madde 4’ün inceliklerine dalarak, AB mahkemeleri tarafından yorumlanması ve uygulanması hakkında içgörüler sunar.

EUTMR 2017/1001 Madde 4: EUTMR’nin 4. maddesi, AB içinde marka tescili için temel gereksinimleri belirler. Bir markanın grafiksel olarak temsil edilebilir olması gerektiÄŸini ve bir iÅŸletmenin mal veya hizmetlerini diÄŸer iÅŸletmelerinkinden ayırt edebilir olması gerektiÄŸini belirtir. Ayrıca, özellikle sözcükler, kiÅŸisel isimler dahil olmak üzere iÅŸaretlerin, tasarımların, harflerin, rakamların, renklerin, malların ÅŸeklinin veya malların ambalajının ÅŸeklinin veya seslerin, yetkili makamların ve kamuoyunun kaydın tescil edilmiÅŸ sahibine tanınan korumanın net ve açık konusunu belirleyebileceÄŸi bir ÅŸekilde kayda alınabilir iÅŸaretlerden oluÅŸabileceÄŸini belirtir.

İçtihatlar Yoluyla Yorum:

  1. Grafiksel Temsil: Sieckmann v Deutsches Patent- und Markenamt (2002) davasında, Avrupa Adalet Divanı (CJEU), bir işaretin grafiksel olarak temsil edilebilmesi için açık, kesin, özgül, kolay erişilebilir, anlaşılabilir, dayanıklı ve nesnel olması gerektiğine hükmetti. Bu karar, markaların yetkili makamların ve kamuoyunun korumanın kapsamını belirlemesini sağlayan bir şekilde temsil edilmesinin önemini vurguladı.
  2. Ayırt Edicilik: Ayırt edicilik gereksinimi, Windsurfing Chiemsee Produktions v Boots- und Segelzubehör Walter Huber (1999) davasında açıklığa kavuşturuldu. CJEU, bir markanın bir işletmenin mal veya hizmetlerini diğerlerinden ayırt edebilme yeteneğine sahip olması gerektiğini belirterek, markaların temel olarak köken belirteçleri olarak işlev görmesi gerektiğini vurguladı.
  3. Geleneksel Olmayan Markalar: EUTMR’nin geleneksel olmayan markalara, örneÄŸin ses markaları ve renk markaları, izin verdiÄŸi, Libertel Groep BV v Benelux-Merkenbureau (2003) davasında teyit edildi. CJEU, bir markanın geleneksel iÅŸaretlerle sınırlı olması gerekmediÄŸini, temsili grafiksel olarak saÄŸlanabildiÄŸi ve ayırt edicilik gereksinimini karşıladığı sürece kabul edilebileceÄŸini belirtti.
  4. Teknik İşlevsellik: Philips v Remington (2004) davasında, CJEU, yalnızca bir teknik sonuç elde etmek için gerekli olan mal şeklinin işaretinin marka olarak kaydedilemeyeceğine karar verdi. Bu karar, aynı tür mallar için gerekli teknik çözümleri rakiplerinin kullanımından dışlayarak rekabet avantajı sağlayacak işaretlerin kaydedilmesini önledi.

Sonuç: EUTMR 2017/1001 Madde 4, AB içinde marka tescili için kriterleri tanımlamada kilit bir rol oynamaktadır. Ä°lgili karar hukuku incelendiÄŸinde, Madde 4’ün yorumlanması ve uygulanmasının, çeÅŸitli iÅŸaretleri kapsayacak ÅŸekilde evrim geçirdiÄŸi ve marka tescilinde açıklık, ayırt edicilik ve adil bir süreç saÄŸlamak için temel olduÄŸu açık hale gelir. Ä°ÅŸletmeler inovasyon yapmaya ve geniÅŸlemeye devam ettikçe, Madde 4’te yer alan prensipler, AB marka sistemini etkin ve güvenli bir ÅŸekilde korumanın önemini koruyacaktır.


Ses Markaları 1256

https://hukukvebilisim.org/geleneksel-olmayan-marka-turleri-ses-markasi/

https://hukukvebilisim.org/geleneksel-olmayan-marka-turleri-renk-markasi/

https://www.turkpatent.gov.tr/geleneksel-olmayan-marka-turleri

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz