Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/11-695 E. 2011/47 K. sayılı kararında tanınmış markalar için kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davasında bir ayrıcalık meydana getirilmediği, bir tanınmış markanın tescilli olduğu sınıftan başka bir sınıfta korunabilmesi için öncelikle farklı mal ve hizmetler arasında bağlantı ihtimalinin varlığı ve bu kullanım sonucunda tescilli marka sahibinin menfaatlerinin zarara uğraması ihtimalini doğurması koşuluna bağlı olduğu, 556 sayılı KHK m.8/4’de tescilli ve tanınmış marka sahibinin, farklı sınıflarda yapılacak tescillere karşı koyabilmesi için markanın toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarının belirlenmesinin şart olduğundan bahisle, KHK’nin 14.maddesindeki hükümsüzlük hükmü ile tanınmış markalara daha geniş koruma sağlayan hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek, tescilli tanınmış bir markanın kısmen hükümsüz kılınabileceğini içtihat etmiştir40. Kurul kararında tescilli ve tanınmışlık düzeyine ulaşmış markaların 556 sayılı KHK’nin 14. ve 42.maddeleri uyarınca iptal edilmesine ilişkin başvurunun tanınmış markanın farklı mal ve hizmetler için de genişletilmiş koruma sağ- ladığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı veremeyeceği belirtmektedir
- İngiltere’de İş Bulmak: Vize Sponsorluğu Listesi Gerçekten İşe Yarıyor mu? - Aralık 15, 2025
- Marka Davaları Nedir? Türleri ve Hukuki Süreçler - Aralık 15, 2025
- Birleşik Krallık’ta En Kolay Açılan Banka Hesapları (2025 Rehberi) - Aralık 7, 2025