Oca 31, 2020
2193 Görüntüleme

Adi Ortaklık Markası ve Ayrılan Ortakların Markayı Kullanma Hakkı

Yazan
banner

Geçmişte bir markayı birlikte kullanıp tanıtan kişiler adi ortaklığın bitmesinden önce markanın kullanımı konusunda bir uzlaşmaya varmamışlarsa ortaklardan her birinin markayı kullanma hakkı doğacak ve ortaklardan birinin diğerine karşı kullanımla ilgili dava açması halinde davanın reddine karar verilecektir.

CAMEV kararında yerel mahkeme; CAMEV markasının taraflarca işletilen atölyede birlikte kullanıldığını, markanın tanınmasında her iki ortağın birlikte emek verip katkıda bulunduğunu, markanın tasfiye payı olarak taraflara verildiğine ilişkin bir delil olmadığını, bu belirlemeler ışığında markanın adi ortaklığın taraflarınca tescilli veya tescilsiz olarak kullanılabileceği kuşkusuzdur, yönünde kurulan hüküm Yargıtay 11. HD’nin 2016/11431-2018/4924 sayılı kararıyla onanmıştır.

Diğer yandan Adi ortaklığa karşı açılacak bir marka tecavüzü davasında adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için adi ortaklar zorunlu dava arkadaşı olarak marka tecavüzü davasının davalıları olacaklardır. Yargıtay 10. HD E. 2002/6836 K. 2002/6852 T. 30.9.2002 sayılı ilamı da bu yöndedir: Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği olmadığından davada taraf olma ehliyeti de yoktur. Başka bir ifade ile adi ortaklığın dava ve taraf ehliyeti olmadığı gibi, ona karşı da bir dava açılamaz. Bu nedenle adi ortaklığa açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil, dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortakların bir veya birkaçı aleyhine yöneltilmelidir. Somut olayda davalı olarak adi ortaklığı oluşturan şirketlerin şirket nevileri belirtilmeksizin sadece ticaret unvanları yazılmak suretiyle dava dilekçesinde gösterildiği anlaşılmaktadır. Adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ticari şirket olup olmadıkları ve şirket nevileri araştırılıp sonucuna göre usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması,Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği olmadığından davada taraf olma ehliyeti de yoktur. Başka bir ifade ile adi ortaklığın dava ve taraf ehliyeti olmadığı gibi, ona karşı da bir dava açılamaz. Bu nedenle adi ortaklığa açılacak davalar adi ortaklığın kendisine karşı değil, dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, dava konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortakların bir veya birkaçı aleyhine yöneltilmelidir. “.


Miras Nedeniyle Marka Üzerinde Müşterek Hak Sahipliği


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz