Tem 1, 2020
915 Görüntüleme

Tasarımda Hak Sahipliği

Yazan
banner

SMK m. 61/10’a göre; Tasarımcı, birinci fıkranın (ç) bendi kapsamında baÅŸvuruda belirtilir. Tasarımcı isminin belirtilmemesi halinde, tasarımcı olarak adının belirtilmesini isteme hakkına sahiptir. Ancak, tasarımcı isminin gizli tutulmasını da talep edebilir. BaÅŸvuru sahibi, tasarımcı deÄŸilse veya tasarımcılardan sadece biri veya birkaçıysa, baÅŸvuru sahibinin, tasarımcı veya tasarımcılardan tasarım baÅŸvurusu yapma hakkını ne ÅŸekilde elde ettiÄŸi, baÅŸvuruda yönetmeliÄŸe uygun olarak açıklanır.

Kural olarak tasarım hakkı tasarımcıya ve onun hukuki haleflerine aittir. Tasarımcılar tasarımı herhangi bir işveren için değil kendileri için yapmışlarsa anılan fıkra hükmü gereği tasarımcılar müşterek mülkiyet hükümleri gereği tasarımın maliki olarak korumadan yararlanırlar. Tasarımcı iş görme sözleşmesi kapsamında işverene tasarım yapmışsa tasarım hakkı sahibi tasarımcı değil işverendir. Ancak bu halde de tasarımcı tasarım hakkı sahibi olarak adlarının belirtilmesini talep edebilir.

Tasarım sahibi tasarım korumasından yararlanır ve herhangi bir ihlal durumunda tasarım sahibi ihlal davası açar. Tasarımın devri halinde devirden önce gerçekleşen tecavüz nedeniyle dava açmaya yeni malik yetkilidir. Benzer şekilde tasarım hakkının sona ermesinden sonra beş yıl içinde dava açmaya sicilde en son malik görünen kişi yetkilidir.

SMK’da tasarımlarda gerçek hak sahipliÄŸi ilkesi benimsenmiÅŸ olup bu ilkenin bir gereÄŸi olarak eÄŸer tasarım gerçek tasarım sahibi yerine bir baÅŸkası adına tescil edilmiÅŸse gerçek tasarım sahibi hak sahipliÄŸinin kendisine devrini talep edebilir. SMK m. 71/12’ye göre; Tasarım tescil baÅŸvurusu gerçek hak sahibi olmayan bir kiÅŸi tarafından yapılmış veya tasarım bu kiÅŸi adına tescil edilmiÅŸse gerçek hak sahibi olduÄŸunu iddia eden kiÅŸi, tasarım hakkından doÄŸan diÄŸer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, tasarım hakkı sahipliÄŸinin kendisine devredilmesini mahkemeden talep edebilir.

SMK m. 73’e göre; Aralarındaki özel sözleÅŸmeden veya iÅŸin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça, işçilerin bir iÅŸletme veya kamu
idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı tasarımların hak sahibi, bunları çalıştıranlardır. 

Burada dikkat edilmesi gereken husus, tasarımın işverene ait olabilmesi için işçinin işletmedeki faaliyetinin gereği olarak bir tasarım geliştirmiş olmasıdır. Mahkemeler buna ilişkin tespiti yaparken; işverenin araç gereç sağlayıp sağlamadığı, tasarımı geliştirmek için işverenin yatırım yapıp yapmadığı, işverenin tasarımı geliştirmede aldığı risk durumu, tasarımın iş ilişkisinin devamı süresince geliştirilmiş olması gibi faktörleri dikkate alırlar.

SMK m. 73/3’e göre; İşçi tasarımları için uygulanan hükümler, özel kanun hükümleri ve taraflar arasında yapılan sözleÅŸme hükümleri saklı kalmak ÅŸartıyla, kamu kurum ve kuruluÅŸu çalışanları, silahlı kuvvetler mensupları, öğrenciler ve ücretsiz olarak belirli bir süreye baÄŸlı olmaksızın hizmet gören stajyerlerin tasarımları için de uygulanır.

Tasarım Hakkının Kapsamı

Tasarım Tescili, Yayın ve İtiraz

Tasarım Hükümsüzlüğü ve Tasarım Hükümsüzlüğü Kararının Etkileri


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz