Eki 31, 2022
353 Görüntüleme

TASARIM TESCİLİNDE KORUNAN DIŞ GÖRÜNÜMDÜR

Yazan
banner

Tasarımda önemli olan teknik ve bilimsel yönden ziyade, görünüm, ÅŸekil, doku ve ergonomi gibi özelliklerdir ve temel itibariyle koruma bu “görünüm” için deÄŸerlendirilmektedir. SMK m. 44/1 açıkça tasarımın görünüme iliÅŸkin olduÄŸunu düzenlemiÅŸtir. Burada kastedilen nihai tüketici nezdinde algılanan “dış” görünüştür. Tasarım hakkı SMK m. 55/1 gereÄŸince ürün ve eÅŸyaların teknik iÅŸlevini deÄŸil tescil ÅŸartlarına uyan görünümünü konu etmektedir. Bu “dış” görünüşün hukuki korumadan yararlanması için yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olması gerekmektedir.


İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

E. 2020/203 K. 2022/844 T. 18.5.2022

Davacı vekili, müvekkili ÅŸirketin yatak, baza ve koltuk takımları baÅŸta olmak üzere her çeÅŸit ev tekstili ürünlerinin üretimini ve gerek yurt içinde gerekse yurt dışında satışını yapmakta olduÄŸunu, müvekkili ÅŸirket tarafından geliÅŸtirilen tasarımların Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında korunması, tasarımlara karşı yapılan tecavüz fiillerinin önlenmesi ve haksız ÅŸekilde gerçekleÅŸtirilen tescillerin hükümsüzlüğüne karar verilmesi Müvekkil Åžirket’in ticari baÅŸarısının devamlılığı için hayati önem arz etliÄŸini, müvekkil Åžirketin Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdindc tescilli bulunan tasarımlar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer ürünlerin, davalı ÅŸirket tarafından üretildiÄŸini ve iÅŸbu ürünlerin davalı Åžirkete ait web sitesi ve çeÅŸitli kataloglarda yayınlandığı tespit edildiÄŸini, müvekkili ÅŸirketin bahse konu tasarımlarının taklit edilerek üretilen ürünlerin tespiti üzerine, söz konusu ürünlerin üretimine bir an önce son verilmesi, halihazırda üretilmiÅŸ olan ürünlerin imha edilmesi ve katalog ile web sitesinden kaldırılmaları gerektiÄŸini, aksi halde haksız rekabet ve tasarım tecavüzü sebebiyle ortaya çıkabilecek her türlü zararın kendileri tarafından tazmin edileceÄŸi yönündeki ihtarlarının BeyoÄŸlu  NoterliÄŸinin … sayılı ihtarnamesi ile 21.02.2018 tarihinde davalı ÅŸirkete gönderildiÄŸini, söz konusu ihtarnameye cevaben davalı Åžirket tarafından hazırlanarak taraflarına Kadıköy NoterliÄŸi aracılığıyla gönderilmiÅŸ olan … yevmiye numaralı ihtarnamede, söz konusu tasarımların TPMK nezdinde  tescilli olduÄŸu belirtilmiÅŸ ve müvekkil ÅŸirkete ait tasarımların haksız kullanımının sonlandırılmayacağının belirtildiÄŸini, davalı ÅŸirketin ihtarnamede belirttiÄŸi tescil numarası üzerinden TPMK Sicili nezdinde gerçekleÅŸtirilen sorgulamalar neticesinde herhangi bir tescil bulunmadığının tespit edildiÄŸini, davalı Åžirketin söz konusu tasarımı, iddialarının aksine tescilsiz ÅŸekilde kullanmakla olup, bu kullanımın müvekkili ÅŸirketin ilgili tasarımına tecavüz teÅŸkil etmekte olduÄŸunu, ihtilafa konu müvekkili ÅŸirketin tasarımları ile davalı ÅŸirket tasarımları incelendiÄŸinde, SMK m. 56  uyarınca ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları ve genel tüketici nezdinde iltibasa yol açacakları hususunda herhangi bir şüphe bulunmadığını, bu nedenle davalı Åžirket tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne, müvekkili ÅŸirketin TPMK nezdinde tescilli bulunan tasarımına tecavüz teÅŸkil eden fiillerinin tespiti, men’i ve refine, davalı Åžirket ürünlerinin toplatılmasına, satışının ve gerek web sitesinde gerekse kataloglarda kullanılmasının engellenmesine ve imhasına, karar verilmesini talep ve dava etmiÅŸtir.

Davalı vekili, müvekkilinin tescilsiz olarak kullandığı hiçbir ürün bulunmadığını ve davacının tescilli tasarımına tecavüz teÅŸkil eden herhangi bir fiili olmadığını, davacı ÅŸirketin tasarımına tecavüz teÅŸkil eden fiile müvekkilin hangi tasarımının sebep olduÄŸunu ve ref davasının zamanaşımına tabi olması bakımından bu tecavüz fiilinin ne zaman gerçekleÅŸtiÄŸini açıklığa kavuÅŸturmadan müvekkil ÅŸirketi ilham ettiÄŸini, müvekkili ÅŸirketin davaya konu tasarımlan Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde 12.07.2017 tarihinde tescil ettirdiÄŸini, müvekkili ÅŸirketin dava konusu tasarımı yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olduÄŸunu ve Müvekkilin ayrıntılarıyla düşünülmüş çalışmaları, uzun sürece yayılan uÄŸraÅŸları ve ciddi yatırımları sonucu, seçenek özgürlüğünü kullanarak meydana getirdiÄŸi iÅŸbu tasarımların hükümsüzlüğü müvekkilinin emeklerinin ziyanına ve ciddi hak kaybına sebep olacağını, her iki ÅŸirketin tasarımları arasında ayrıntılardaki benzerlikler dışında genel görünüm itibariyle kullanıcılar nezdinde gözle görülür farklılıklar mevcut olduÄŸunu, aynı ürünleri üreten firmaların tasarımlarında zorunlu olarak bir takım benzerlikler olması olaÄŸan sayılması gerektiÄŸini, bu durum yabancı hukukta “crowded art” ÅŸeklinde ifade edilen yaratıcılıkta daralmış tasarım alanının bir sonucu olarak kaçınılmaz olduÄŸunu, kullanmakta olduÄŸu ürünlerin hepsi tescilli ürünler olan müvekkili ÅŸirketin, yasal tasarım tescilinden kaynaklanan haklarını hukuka uygun ÅŸekilde kullandığını belirtmiÅŸ ve haksız açılmış davanın reddine, davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiÅŸtir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkiÅŸi raporuna göre; “somut olayda mahkememizce özellikle tartışılması gereken husus davalıya ait tescilli tasarım ile davacıya ait daha önce kamuya arz edilen ürünlerin benzer olup olmadıkları, bu baÄŸlamda davalı adına tescilli tasarımın “yeni” ve “ayırt edici” özelliklere sahip olup olmadığıdır. Tasarımda önemli olan teknik ve bilimsel yönden ziyade, görünüm, ÅŸekil, doku ve ergonomi gibi özelliklerdir ve temel itibariyle koruma bu “görünüm” için deÄŸerlendirilmektedir.

SMK m. 44/1’de i açıkça tasarımın görünüme iliÅŸkin olduÄŸunu düzenlemiÅŸtir. Burada kastedilen nihai tüketici nezdinde algılanan “dış” görünüştür. Tasarım hakkı SMK m. 55/1 gereÄŸince ürün ve eÅŸyaların teknik iÅŸlevini deÄŸil tescil ÅŸartlarına uyan görünümünü konu etmektedir.

Bu “dış” görünüşün hukuki korumadan yararlanması için yeni ve ayırt edici özelliklere sahip olması gerekmektedir. Davaya konu olayda mahkememizce alınan rapor ve ek raporda davalı adına tescilli tasarım ile davacının daha önce kamuya arz ettiÄŸi ürünün yukarıda açıklanan kriterler ışığında “dış görünüş” itibariyle bilgilenmiÅŸ kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları anlaşılmıştır.

Davalının itirazlarının genel itibarı ile benzerliklerin ürünün iÅŸlevi dolayısıyla yaratıcılığın mecburi olarak daralmasından kaynaklandığı yönünde olduÄŸu; ancak baza ve yatak ÅŸeklinde olan ürünlerde tasarım özgürlüğünün bulunduÄŸu, sektördeki tasarım özgürlüğü alanının dar olmadığının göstergesi olarak tüketici nezdinde birbirinden tamamen farklı konumlanacak ve farklı zevklere hitap edecek geniÅŸlikte ürün yelpazesinin hemen her satış noktasında sunulması gerçeÄŸi olduÄŸu, davalının mevcut tasarım özgürlüğü çerçevesinde baÅŸka bir görünüm tercih etme imkan ve hürriyetine sahipken neredeyse birebir denecek derecede davacı tasarımlarını taklit ettiÄŸi, bu itibarla davalı tarafından ibraz edilen bilirkiÅŸi raporlarındaki tespitlere mahkememizce de iÅŸtirak edildiÄŸi ve bu nedenle davalı adına tescilli davaya konu tasarımların yeni ve ayırt edici niteliklerinin bulunmadığının kabulü gerektiÄŸi” gerekçesiyle hükümsüzlük ve tecavüzün men’i davaları yönünden davanın kabulüne karar vermiÅŸtir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; SMK m. 55/1 uyarınca tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, ÅŸekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü olduÄŸunu, iÅŸbu davada ‘yatak baÅŸlığı ‘ , ‘ karyola / yatak ‘ , ‘ yatak ‘ gibi tasarımların deÄŸerlendirildiÄŸini, tasarım, ürünlerin iÅŸlevselliÄŸini ve estetik deÄŸerini artırmaya yönelik çalışmaları kapsayan sürecin ortaya çıkardığı bir sonuç olarak nitelendirilebileceÄŸini, davaya konu tasarımlar temel geometrik oranlar ve yüzey özellikleri ile farklılaÅŸmakta ve ayırt edici nitelik kazandığını, müvekkil firmanın tasarımı incelendiÄŸinde dilim sayısının her iki tarafta 4 küçük ve 1 büyük dilim olarak görüldüğünü, ancak davacının tasarımında bu dilimler her iki tarafta da 4 er küçük dilimden oluÅŸtuÄŸunu, bunun gibi birçok ayırt edici farklılıkların mevcut olduÄŸunu, bununla birlikte tasarımda kullanılan malzemelerin cinsinin, yapısının ve renginin de farklı olması iki tasarımı birbirinden farklılaÅŸtırdığını, kaldı ki sektörde farklı firmalar tarafından uzun yıllardan beri bu tasarımların benzerlerinin kullanıldığını, ürünleri ufak deÄŸiÅŸikliklerle piyasaya sürdüklerini, bu durumun ürünün yapısının ve kullanımının olaÄŸan bir sonucu olduÄŸunu, çünkü daha fazla çeÅŸitliliÄŸe gidilmesinin mümkün olmadığını, kamuya sunulan tasarımlar sayısal olarak çoÄŸaldıkça üretimin de güçleÅŸtiÄŸini, davacı ve müvekkil firmanın hizmet verdiÄŸi sektör insanların her zaman her yerde ihtiyaç duyduÄŸu ve artık standart hale gelen ürünlerden oluÅŸan bununla birlikte yıllarca birçok firmanın bu alanda çalıştığı bir sektör olduÄŸunu, hal böyle olunca piyasada ki ürünleri ayırt etmek için ürünlerin deseni , kumaşı , kullanılan dilim sayısı , geometrik ÅŸekillerin sayısı gibi küçük ayrıntı gibi gözükse de ürünleri birbirinden farklılaÅŸtıran önemli özelliklere tasarım da bakılması gerektiÄŸini, çağımızda büyük ve süratli teknolojik geliÅŸmeler yaÅŸanmakta olup kamuya sunulmuÅŸ tasarımların sayısal olarak çoÄŸalmakta olduÄŸu ve yeni tasarımlar üretmenin güçleÅŸtiÄŸini, bu ise tasarımcının seçenek olanaklarını kısıtladığını, hal böyle olunca birbirleri ile kıyaslanan tasarımların deÄŸerlendirilmesinde tasarımcının geliÅŸtirme açısından, ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduÄŸu göz önüne alınması gerektiÄŸini, sektördeki diÄŸer firmaların modelleri de incelendiÄŸinde görüleceÄŸi üzere zorunlu olarak birtakım benzerliklerin olduÄŸunu, bu benzerliklerin olaÄŸan sayılmasının sektörün ayakta durması için kaçınılmaz olduÄŸunu ve iki tasarımın da ayrı ayrı tescil edilebileceÄŸini, SMK ma. 56 / 6 hükmünde , ayırt edici niteliÄŸin deÄŸerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliÅŸtirirken sahip olduÄŸu seçenek özgürlüğünün derecesinin dikkate alınacağının belirtildiÄŸini, diÄŸer bir deyiÅŸle, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımını da o derece farklılaÅŸtırabileceÄŸini, tasarım özgürlüğünün kısıtlanabileceÄŸini, müvekkil firmanın ve bu sektördeki diÄŸer firmaların amacı insanların ihtiyaçlarının karşılanmasını saÄŸlamak olduÄŸunu, davaya konu yatak ve yatak baÅŸlığının kaç farklı ÅŸekilde tasarlanabileceÄŸi ihtiyaçlara cevap vermesi bakımından sınırlı sayıda olduÄŸunu, hal böyle olunca da tasarımcının yaratıcılık alanının sınırlandığını, bu nedenlerden dolayı müvekkil firmanın yaratıcılık alanı mecburi olarak daralmış olup davacı ÅŸirketin ürünlerini taklit etme gibi bir durumun kesinlikle mevcut olmadığını, davaya konu tescilli tasarımın SMK m. 56/6 Hükmü ve bahsedilen nedenlere göre yeniden incelenmesi gerektiÄŸini, kullanmakta olduÄŸu ürünlerin hepsi tescilli ürünler olan müvekkil ÅŸirket, yasal tasarım tescilinden kaynaklanan haklarını hukuka uygun ÅŸekilde kullandığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiÅŸtir.

06/03/2019 havale tarihli bilirkiÅŸi raporunda; Davacının tasarım tescili ile Davalı tarafa ait üründe yer alan yatak başı arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacının tasarım tescili ile Davalının tasarım tescili arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacı tarafın tasarım tescili ile Davalının tasarım tescili arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, tarafların tasarımları arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, Davacının tasarım tescili ile Davalının web adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” yolunda görüş bildirmiÅŸtir.

23/08/2019 havale tarihli bilirkiÅŸi ek raporunda; “Davacı tarafa ait … ve … numaralı tasarım tescili ile Davalı tarafa ait üründe yer alan yatak başı arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacının tasarım tescili ile Davalı tarafın tasarım tescili arasında bilgilenmiÅŸ kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları” yolunda görüş bildirmiÅŸtir.

GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, men’i, ref’i ile davalı tarafın tasarımlarının hükümsüzlüğü talebine iliÅŸkindir. Yargılama sırasında tarafların tasarım tescil belgelerinin celbedildiÄŸi görülmüştür. Ayrıca uyuÅŸmazlık teknik incelemeyi gerektirdiÄŸinden ilk derece mahkemesince konusunda uzman bilirkiÅŸi heyetinden kök ve ek rapor alınmıştır.

Söz konusu raporlar ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli niteliktedir. Buna göre hükümsüzlük talebi açısından yapılan değerlendirmede davalının tasarım tescilinde yer alan 3,4 ve 6 numaralı tasarımların başvuru tarihi olan 12/07/2017 tarihinden önce kamuya sunulduğu ve yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olmadığından davalının tasarımı yönünden yazılı şekilde hükümsüzlük kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir.

Öte yandan davalının eylemlerinin davacının tasarım haklarına tecavüz niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla bu talepler yönünden de yazılı şekilde hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir.


Bardak Tasarımları Arasındaki Benzerlik, Bilgilenmiş Kullanıcı 6165

Tasarım Tecavüzü veya Tasarım İhlali

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz