Nis 20, 2023
210 Görüntüleme

Tanınmış Markanın Anahtar Kelime Olarak Kullanımı 1049

Yazan
banner

Google otomatikleştirilmiş reklam algoritması nedeniyle davacı markası ile arama yaptırıldığında, davalı internet sitesinin aramada çıktığının tespit edildiği, anlaşılmıştır.

Davalının negatif eşleme yaparak tedbir almaması nedeniyle, markaya tecavüz ve haksız rekabet eyleminin sabit olduğunu ileri sürmek ise yasal düzenleme dikkate alındığında mümkün değildir. SMK m. 7/3-de “işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ye de benzeri biçimde kullanılmasının” markaya tecavüz teşkil ederek, SMK 29/1-a maddesinde, marka sahibi tarafından önlenebileceği düzenlenmekle, davalının negatif eşleme yapmaması markaya tecavüz teşkil etmeyeceği gibi haksız rekabet de teşkil etmeyecektir.


İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
E. 2021/1049 K. 2023/522 T. 23.3.2023

Davacı vekili, davalının müvekkilinin tanınmış markası olan “…” ibaresini, internet sitesinde anahtar kelime olarak kullanarak, müvekkilinin markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiğini beyanla, tecavüzün tespiti, meni ve ref”i ile manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ,

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket adresinde, davalının Google Adwords Reklam Sistemi üzerinden bilgisayarda yapılan incelemede; “… arama ağı Anahtar Kelime Listesinde ve Anahtar Kelime Değişiklik Geçmişi hesapları üzerinde davaya konu “…” anahtar kelimesinin pozitif veya negatif anahtar kelime listesine eklenmediğinin tespit edildiğini, ancak davalı yanın arama ağı anahtar kelime listesinde olmamasına rağmen “…” anahtar kelimesinde görünmesinin, Google otomatikleştirilmiş reklam algoritması tarafından anahtar kelime geniş eşleşme politikasına göre “alakalı aramalar” olarak değerlendirilerek, ilgili anahtar kelimenin davalı yanca negatif anahtar kelimeler listesinde eklenmemesi sonucu mümkün olabileceğini…” beyan ettikleri anlaşılmıştır. ,

Mahkemece alınan ek raporda; “…davalı yanın arama ağı anahtar kelime listesinde olmamasına rağmen “…” anahtar kelimesinde görünmesinin, Google otomatikleştirilmiş reklam algoritması tarafından anahtar kelime geniş eşleşme politikasına göre “alakalı aramalar” olarak değerlendirilerek, “arada boşluk bırakılarak yazılmış şekliyle” … ibareli ilgili anahtar kelimenin davalı yanca negatif anahtar kelimeler listesinde olmaması nedeniyle mümkün olabileceği, içinde “…” +”…” +”…” + “…” + “…” kelimelerini birlikte, ayrı ayrı, boşluklu, boşluksuz, kelime içindeki harfleri parçalayarak ve yerlerini değiştirerek sonsuz varyasyon ve kelime üretmenin mümkün olduğu, tüm bu varyasyonların davalı tarafından tek tek negatife eklenmesini beklemenin ise ticari hayatın olağan akışına aykırı olacağı…” beyan edilmiştir. ,

Davacı tarafça mahkemenin Bakırköy 1. FSHHM’nin 2019/23 D.İş sayılı dosyasında alınan rapora dayanılmışsa, raporda davalı bilgisayarında yahut, davalının Google Adwords hesabında inceleme yapılmadığı, bilirkişinin kendi bilgisayarında arama motoruna trendyolcom yazarak arama yaptığı, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere geniş eşlemeli anahtar kelimeler nedeniyle alt kısımda davalının internet sitesinin gösterilmesinin, davalının anahtar kelime olarak reklam verdiğini göstermeyeceği, tespit raporunun yeterli inceleme içermediğinden hükme esas alınamayacağı kanaatine varılmıştır.

Mahkemece alınan kök ve ek raporda, davalının davacının “…” markasını anahtar kelime olarak pozitif eşleme yapmadığının tespit edildiği, Google otomatikleştirilmiş reklam algoritması nedeniyle davacı markası ile arama yaptırıldığında, davalı internet sitesinin aramada çıktığının tespit edildiği, anlaşılmıştır.

Davalının negatif eşleme yaparak tedbir almaması nedeniyle, markaya tecavüz ve haksız rekabet eyleminin sabit olduğunu ileri sürmek ise yasal düzenleme dikkate alındığında mümkün değildir.

SMK m. 7/3-d’de, “işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ye de benzeri biçimde kullanılmasının” markaya tecavüz teşkil ederek, SMK 29/1-a maddesinde, marka sahibi tarafından önlenebileceği düzenlenmekle, davalının negatif eşleme yapmaması markaya tecavüz teşkil etmeyeceği gibi haksız rekabet de teşkil etmeyeceğinden, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.


Markanın Adwords Olarak Kullanılması

Markanın Metatag Olarak Kullanılması

http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2008-78-456


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz