Åžub 15, 2018
2375 Görüntüleme

Yakın Akrabalar Arasındaki Hukuku İşlemlerin Tanıkla İspatlanabileceği, Yargıtay Kararı

Yazan
banner

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
2015/41137 E. 2017/4373 K.
K. Tarihi: 12.04.2017
Mahkeme : Asliye Hukuk Mahkemesi
Konu : Yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebileceği, yakın akrabalar arasında senet (yazılı belge) alınmasında manevi imkansızlık olduğu, manevi imkansızlığın ayrıca iddia ve ispat edilmesine gerek olmadığı.
ÖZET: Davacı, davalılardan …’nın kızı, …’un ise damadı olduÄŸunu, davalıların evli oldukları dönemde borç para istediklerini 12.850,00 TL parayı 15/05/2005 tarihinde borç olarak verdiÄŸini, davalılardan parasını her istediÄŸinde davalıların kendisini oyaladığını, davalılara … 2. NoterliÄŸi’nin 08/06/2012 tarih 4928 yevmiye no’lu ihtarnamesini çektiÄŸini bugüne kadar davalıların kendine borcunu ödemediÄŸini, bu nedenlerle davalılara borç olarak vermiÅŸ olduÄŸu 12.850,00 TL’yi borcu vermiÅŸ olduÄŸu tarih olan 15/05/2005 tarihinden iÅŸleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masraflarının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiÅŸ ve yerel mahkemece verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiÅŸtir.
KARAR: Davalı davacının kızı diğer davalı ise borcun verildiği dönemde davacının damadıdır, davacı davalılara evli oldukları dönemde borç para verdiğini iddia etmiş ve bu iddiasını destekleyen tanık beyanlarına dayanmıştır. Davacının iddiasını tanıkla kanıtlaması mümkündür.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalılardan …’nın kızı …’un ise damadı olduÄŸunu, davalıların evli oldukları dönemde borç para istediklerini 12.850,00 TL parayı 15/05/2005 tarihinde borç olarak verdiÄŸini, davalılardan parasını her istediÄŸinde davalıların kendisini oyaladığını, davalılara … 2. NoterliÄŸi’nin 08/06/2012 tarih 4928 yevmiye no’lu ihtarnamesini çektiÄŸini bugüne kadar davalıların kendine borcunu ödemediÄŸini, bu nedenlerle davalılara borç olarak vermiÅŸ olduÄŸu 12.850,00 TL’yi borcu vermiÅŸ olduÄŸu tarih olan 15/05/2005 tarihinden iÅŸleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, mahkeme masraflarının davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiÅŸtir. Davalılar, davanın reddini dilemiÅŸtir. Mahkemece dava reddine karar verilmiÅŸ; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiÅŸtir.
Mahkemece davacının iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu davacının yemin teklifi üzerine davalıların borç parayı inkar etmeleri neticesinde davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi ile Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk lirasından az miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.
Ne var ki, kural böyle olmakla birlikte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203. maddesinde yazılı yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebileceği kabul edilmiştir. Anılan maddede yazılı yakın akrabalar arasında senet (yazılı belge) alınmasındaki manevi imkansızlık kanunla varsayılmış ve böyle bir istisnai düzenlemeye gerek görülmüştür. Yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebilmesi için miktar ve değer bakımından bir sınırlandırma getirilmediği gibi, manevi imkansızlığın da ayrıca iddia ve ispat edilmesine de gerek yoktur.
Ancak, yakın akrabalar arasındaki bir hukuki işlem senede bağlanmış veya yazılı delil sözleşmesi yapılmışsa, artık manevi imkansızlıktan söz edilemeyeceğinden, senedin aksinin tanıkla ispatlanmasına imkan tanınmamaktadır. Bunun dışında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203/1 maddesinde belirtilen yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin miktar ve değeri ne olursa olsun tanıkla ispatı olanaklıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun istikrar kazanmış uygulaması da bu yoldadır. (Y.HGK.nun 19.3.2003 gün 2003/13-174-181 sayılı ilamı, YHGK.nun 9.10.1985 gün ve 1984/13-255 E. 1985/797 K.sayılı ilamı; YHGK.nun 23.1.1985 gün ve 1983/3-25 E. , 1985/3K sayılı ilamı).
Somut olayda davalı davacının kızı diğer davalı ise borcun verildiği dönemde davacının damadıdır, davacı davalılara evli oldukları dönemde borç para verdiğini iddia etmiş ve bu iddiasını destekleyen tanık beyanlarına dayanmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının iddiasını tanıkla kanıtlayabileceğinden mahkemece bu yan gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz