Ara 25, 2018
2048 Görüntüleme

Bedduanın İşten Çıkarma Sebebi Olması

Yazan
banner

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Esas No: 2001/9-1066 Karar No: 2001/1095 Karar Tarihi: 05.12.2001

Dava: Taraflar arasındaki “kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 9. İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.5.2001 gün ve 2001/4 E- 193 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 9.7.2001 gün ve 2001/9230-12111 sayılı ilamı ile; ( …1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşyerinde şef olarak çalışan ve işyeri ortaklarından G____’n adak olarak işyerinde kestirdiği kurbanın ciğerini aşçı olan davacıdan pişirmesini istediği işyeri sekreteri H____ hanımın ciğerde kist olduğunu söylemesi üzerine bir tanığın ifadesine göre “yiyen ölür mü” başka bir tanığın ifadesine göre ise “yiyen ölsün kanser olsun inşallah” dediği bu nedenle hizmet akdinin işveren tarafından feshedildiği anlaşılmıştır. Davacının görevi dışında olan bir işin yaptırılmasına sinirlenerek bu sözleri sarfettiği, alınan sözlerin sataşma, doğruluk ve bağlılığa uymayan İş Kanununun 17/II. maddesinde sayılan hallerden olmadığı kabul edilmelidir. Zira fesih en ağır ceza olup 6 yıldan fazla işyerinde çalışan bir işçinin hakaret niteliğinde olmayan fevren söylenmiş kötü temenni niteliğindeki sözlerinin daha hafif bir ceza ile tecziyesi gerekirdi. Bu sonuç işçiyi koruma ilkesinin de bir gereğidir. Bu nedenlerle ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken reddi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.12.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz