Eki 28, 2010
3290 Görüntüleme

Marka Hukukunda Tasviri İşaretler

Yazan
banner

Sınai Mülkiyet Kanunu m. 4/1’e göre; Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir

Bu çerçevede bir markanın ayırt edici olabilmesi için orijinal ve karakteristik olması gerekir. Bir başka değişle markaların orjilnallik ve karakteristiklerinin seviyesi arttığı oranda ayırt edicilikleri de artacak bunun tersi olarak da orjinallikleri azaldıkça ayırt edicilikleri de azalacak ve iştigal konusunu tarif eden, tasvir eden, iştigal konusunun herhangi bir özelliğini belirten işaretlerin de ayırt edicilikleri tamamen ortadan kalkacaktır.

Ayırt edicilik iştigal konusu mal ve hizmetlere göre belirlenecektir. Örnek vermek gerekirse Apple kelimesi bilgisayarlar için son derece ayırt edici bir ibare olmasına rağmen bir meyve sebze markası olarak ayırt edici değildir.

Ayırt ediciliği bulunmayan ibarelerin marka olarak alınamayacağı ve hiç kimsenin tekeline bırakılamayacağı genel kabul edilen bir kuraldır. Bunun sonucunda bir hizmetin veya malın adı o tür hizmet ve mal için marka olarak tescil edilemez.

Yabancı dilde tasviri kelimelerin marka olarak tescil edilip edilemeyeceği ise ayrı bir konudur. Bu konuda uygulanacak test yabancı kelimenin ilgili sektörde yaygın olarak bilinip bilinmediğidir. Eğer iştigal konusu mal ve hizmetle alakalı olarak tasviri bir anlam taşıyan yabancı kelime ilgili sektörde yeterince biliniyorsa tescil edilemeyecektir. Yargıtay da; Multicanal, Florist, Pethospital kararlarında bu testi uygulamış ve anılan tasviri kelimelerin ülkemizde ilgili sektörlerce bilinip yaygın kullanılmaları gerekçesiyle tescilinin mümkün olmadığına hükmetmiştir.

Öte yandan tasviri işaretler tescil engellerini aşıp bir şekilde marka olarak tescil edilse dahi bu tip markaların korum sınırı çok dar yorumlanacak doktirindeki ifadesiyle zayıf marka olacaklardır. Bunun anlamı; diğer kuruluşlar haksız rekabet kuralları çerçevesinde marka olarak tescil edilmiş bu tip işaretleri tasviri olarak kullanabileceklerdir. Yargıtay Labne kararında “Labne’nin Suudi Arabistan:’da bir peynir cinsi manasına geldiğine ve tescil edilmiş olsa dahi başka teşebbüslerce kullanılabileceğine” hükmetmiştir. Bu yüzden, Labne kelimesini ilk defa Pınar tescil ettirmiş olmasına rağmen piyasada; Trakya Labne, Ülker Labneh, Yörsan Labne gibi birçok  teşebbüsün Labne kelimesini içeren ürünü bulunmaktadır.

Sonuç olarak marka tescilinde amaç markayı sadece tescil ettirmek ve bu tescil çerçevesinde kullanmak değildir. Marka ve markanın vermiş olduğu tekel hakkını etkili bir şekilde kullanabilmek de büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple, marka olarak tescil edilecek işaretlerin eşsiz değilse de orijinal olması gerekir. Tasviri işaretler ise markanın esaslı unsuru olarak kullanıldığında arzulanan şekilde koruma sağlamayacaklardır.

Anahtar Kelimeler: Marka, Marka Hukuku, marka hükümsüzlük, mutlak tescil engelleri, tasviri marka, marka ankara avukat, marka avukat, marka dava, marka ihlali, marka tecavüzü, marka tescili, marka YİDK, patent ankara avukat, patent hukuku, yidk kararının iptali, marka türk patent dava, patent dava ankara

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır.

 

 

 

 

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz