Oca 29, 2013
2016 Görüntüleme

Mimari Projelerin ve Eserlerin FSEK Hükümleriyle Korunması

Yazan
banner

Mimarin mimari eseri meydana getirmesinin bir aşamasını oluşturan hazırlık çalışmaları ve diğer aşamayı oluşturan yapılar iki farklı grup mimari eserler olarak FSEK’te ayrı ayrı koruma rejimlerine tabiidirler.

Bir yapı olarak ortaya çıkmış mimari eserlere, mimari yapının kendisine ve mimari hazırlık çalışmalarına uygulanan uygulanan  FSEK hükümleri farklı maddelerde incelenmektedirler. Dolayısıyla FSEK kapsamında korunabilmeleri için farklı şartlar aranmaktadır.

Bir yapının ortaya çıkması için tasarılar, projeler, planlar, krokiler veya maketler FSEK m. 2 kapsamında ilim veya edebiyat eseri olarak korunurlar. Bu kapsamda koruma için projelerin vb. ilmi ve teknik özellik arz etmesi gereklidir. Yaratılan plan ve projelerde veya mimarlığa ait maket ve benzerlerinde yaratıcının özellikleri bulunmalıdır. Bağımsız ve yaratıcı fikri bir çalışmanın varlığı tespit edilebildiği müddetçe mimari bir proje ilim eseri kapsamında korunacaktır.

Plan, kroki ve maketler bilimsel fikir eseri olarak korunmaktadırlar. Bunların korunabilmesi için mimarın az çok bağımsız bir fikri çalışmasının olması gereklidir. Halbuki bunların uygulanmasıyla ortaya çıkacak mimari yapı sadece mimarın özelliğini değil aynı zamanda estetik nitelik de taşıması şartıyla korunacaktır.

Estetik vasfı bulunan ya da FSEK m. 4’teki ifadesiyle bedii vasfı bulunan mimarlık eserleriyse güzel sanat eseri başlığı altında korunurlar.  FSEK m. 4’te yer alan mimari eserlerin korunabilmesi için estetik nitelikte olması gereklidir. Bu kapsamda yer alan yapılarda hem proje hem de bizzat yapının kendisi koruma altındadır.  Bedi vasfının olup olmadığı uygulamada bilirkişi raporlarıyla tespit edilmekte olup özelikle eserin orjinalliği ve fonksiyonellikten ziyade hayranlık uyandırıcı özellikte olup olmadığı üzerinde durulmaktadır.

Eser sahibi olarak mimara tanınan himayenin onu sadece malikin keyfi davranışlarına karşı koruma amacına yönelik olduğu kabul edilmektedir. Mimari eserlerde kullanım amacı estetik hassasiyetlere göre öncelik arz etmektedir. Ancak eser sahibinden izin alınmadan yapılan ve zorunluluğu aşan değişiklikler konusunda eğer yapılan değişiklik mimari eserin özelliğini bozuyorsa veya eser sahibinin şeref ve haysiyetine zarar veriyorsa eski hale getirme talebiyle birlikte tazminat da talep edilebilir.

Mimari yapıda değişiklik yapılması konusunda karar verme ve gerekirse yapılan değişikliği men etme yetkisi eser sahibi mimara tanınmakla birlikte bunun istisnası mimarın işverene değişiklik konusunda yetki vermesidir.

Mimar işverene değişiklik konusunda yetki vermediyse, işveren de sanki kendisinde bu yetki varmış gibi başkasına eserde değişiklik talimatı verdiyse bu durumda eser sahibi FSEK m. 54’e göre değişikliği yapandan ve işverenden yetkisiz değişiklik nedeniyle tazminat isteminde bulunabilir.

Yazı Kategorileri:
Makaleler

2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz