Ağu 25, 2023
98 Görüntüleme

SMK m. 14 Madrid Protokolü Marka Başvurusunun Önceliği

Yazan
banner

Madrid Protokolü kapsamında yapılan uluslararası marka başvuruları
Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 14- (1) 5/8/1997 tarihli ve 97/9731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Markaların Uluslararası Tescili Konusundaki Madrid Sözleşmesi
ile İlgili Protokol kapsamında yapılan bir uluslararası başvuru, Kuruma doğrudan yapılan bir
başvuruyla aynı sonuçları doğurur. Bu başvuru, uluslararası başvuru tarihinin ilk saat ve
dakikasında yapılmış sayılır. Aynı tarihli birden çok uluslararası başvurunun bulunması
hâlinde uluslararası tescil numarası küçük olan başvuru önce yapılmış sayılır.
(2) Uluslararası başvuru, başvuru veya varsa rüçhan tarihinden sonraki tarihte yapılmış
olan ancak kendisinden daha önceki tarihte Kuruma sunulmuş marka başvurusu veya tescilli
marka nedeniyle reddedilemez. Sonraki tarihli marka başvurusu, önceki tarihli uluslararası
marka başvurusu dikkate alınarak 16 ncı maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yeniden
değerlendirilir.
(3) Madrid Protokolü kapsamında Kurum tarafından yapılan işlemler için alınan
ücretler tebliğle belirlenir.


SMK ile getirilen yeni bir düzenleme olan SMK m. 14’te Türkiye’nin taraf olduğu Madrid Protokolü kapsamında yapılan uluslararası marka başvurusunun Türk Patent’te ülke içinden yapılan bir başvuru ile aynı sonuçları doğuracağı öngörülmüştür.

SMK m. 14/2’ye göre; uluslararası bir başvurunun başvuru ve rüçhan tarihinden sonraki bir tarihte Türk Patent’te yapılan bir başvuru nedeniyle reddedilemeyeceği düzenlenmiştir.

Sonraki tarihli yerel bir başvurunun ise önceki tarihli başvuru dikkate alınarak yeniden değerlendirileceği düzenlenmiştir.

Kanunla yurt dışından yapılan başvurulara önemli bir ayrıcalık getirilmiş ve henüz ülkemizde sisteme girmemiş bile olsa başvuru ve rüçhan tarihi esas alınarak değerlendirme yapılacağı öngörülmüştür.

Yerelde sicilde görünmeyen bir başvuru nedeniyle marka başvurusunun reddedilme olasılığı bulunsa da ülkemizde yurtdışında fuarlarda vs görülen markanın erken davranarak tescil başvurusunun yapılması gibi kötü niyetli marka başvuruları sıkça yapıldığından ve de yurtdışında kullanılan bir markanın aynısının ülkemizde tesadüfen tescili çok düşük bir olasılık olduğundan bu madde kapsamındaki düzenlemenin uluslararası ticaretin, uluslararası marka haklarının korunması açısından çok önemli pozitif bir adım olduğu açıktır.


ULUSLARARASI TESCİL BAŞVURUSU

MARKA TESCİL BAŞVURUSUNUN İNCELENMESİ

Marka Başvurusunun Açık ve Anlaşılır Olması

Marka Başvurusunun Yayınına İtiraz


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz