May 26, 2021
466 Görüntüleme

Gerekçeli Karar Hakkı 12009

Yazan
banner

Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1. maddesinde ve Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin 6. maddesinde düzenlenmiÅŸ olup, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin bireysel baÅŸvuruya iliÅŸkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. Anayasa’nın 141/3. maddesine göre, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. A. yargılanma hakkının saÄŸlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine iliÅŸkin hükümlere 6100 Sayılı HMK’de de yer verilmiÅŸtir. HMK’nin 297. maddesine göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaÅŸtıkları ve anlaÅŸamadıkları hususları, çekiÅŸmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve deÄŸerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak ÅŸekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nın 298/2. maddesinde ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.


YARGITAY 8. HUKUK DAÄ°RESÄ° E. 2017/12009 K. 2020/3679 T. 18.6.2020

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 15/12/2015 havale tarihli fen bilirkiÅŸi raporunda belirtilen … ili … ilçesi …Mahallesi … mevkiinde 114 parsel üzerinde bulunan seraların aynı yerde bulunan 115 parsel üzerinde bulunan seraların, havuzun, 15.12.2015 havale tarihli fen bilirkiÅŸi raporu ekindeki krokide mavi renk ile taralı Ev 2 olarak belirtilen evin davacı tarafından meydana getirildiÄŸinin tespitine, 15.12.2015 havale tarihli fen bilirkiÅŸi raporunda belirtilen  mevkiinde 113 parsel yönünden ve 115 parsel içerisinde yer alan 15.12.2015 havale tarihli fen bilirkiÅŸi raporu ekindeki krokide mavi renk ile taralı Ev 1 yönünden talebinin reddine karar verilmiÅŸtir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiÅŸtir.

Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1. maddesinde ve Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’nin 6. maddesinde düzenlenmiÅŸ olup, Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi’nin bireysel baÅŸvuruya iliÅŸkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. Anayasa’nın 141/3. maddesine göre, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. A. yargılanma hakkının saÄŸlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine iliÅŸkin hükümlere 6100 Sayılı HMK’de de yer verilmiÅŸtir. HMK’nin 297. maddesine göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaÅŸtıkları ve anlaÅŸamadıkları hususları, çekiÅŸmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve deÄŸerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak ÅŸekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nin 298/2. maddesinde ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.

HGK’nin 24.02.2010 tarihli ve 2010/1-86 Esas, 2010/108 Karar sayılı kararında da “Yasa’nın aradığı anlamda oluÅŸturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çeliÅŸkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliÄŸi kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiÄŸini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal baÄŸlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.

Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp deÄŸerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun ÅŸekilde oluÅŸturulmuÅŸ; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiÄŸini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiÅŸ ve kuÅŸkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.” hususlarına yer verilmiÅŸtir.

Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması; yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair Anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırı olacaktır.

Somut olayda, Mahkemece, kararın gerekçesinde “Ev 1 olarak belirtilen 90 m2’lik evin davacı tarafından meydana getirildiÄŸinin tespitine karar vermek gerektiÄŸi” belirtilmesine raÄŸmen hüküm fıkrasında ise “Ev 2 olarak belirtilen evin davacı tarafından meydana getirildiÄŸinin tespitine, Ev 1 yönünden talebinin reddine” karar verilmiÅŸtir. Bu durum karşısında, hüküm ile gerekçenin çeliÅŸik olması doÄŸru görülmemiÅŸ, bozmayı gerektirmiÅŸtir.


gerekçeli karar hakkı gerekçeli karar hakkı aym başvuru aym başvuru aym bireysel başvuru aym bireysel başvuru aym dava aym dava aym dava ankara aym dava ankara  aym başvuru ankara aym başvuru ankara  aym bireysel başvuru ankara aym bireysel başvuru ankara aym bireysel başvuru avukat aym bireysel başvuru avukat gerekçeli karar şikayet gerekçeli karar şikayet gerekçeli karar aym başvuru gerekçeli karar aym başvuru  adil yargılanma aym adil yargılanma aym


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz