Eki 18, 2023
136 Görüntüleme

SMK m. 50 Coğrafi İşaretin Hükümsüzlüğü

Yazan
banner

Hükümsüzlük..
Hükümsüzlük talebi ve hükümsüzlük hâlleri
MADDE 50- (1) Coğrafi işaretin veya geleneksel ürün adının hükümsüzlüğü menfaati olanlar tarafından mahkemeden istenebilir.
(2) Mahkeme;
a) Tescilin 33 üncü, 34., 35, 37. veya 39. maddelerde belirtilen şartlardan herhangi birine uygun olmaması,
b) Tescilin 36. madde uyarınca başvuru hakkına sahip olanlar tarafından yapılmamış olması,

c) Denetim işlemlerinin, 49. maddede belirtilen biçimde yerine getirilmemesi, hâllerinde tescilli coğrafi işaret veya geleneksel ürün adının hükümsüz sayılmasına karar verir.
(3) Coğrafi işaretin veya geleneksel ürün adının hükümsüzlüğüne ilişkin dava, sicilde tescil ettiren olarak kayıtlı kişiye karşı açılır. Bu davalarda Kurum taraf gösterilmez.


Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 50. Maddesinde Düzenlenen Coğrafi İşaretin Hükümsüzlüğü

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 50. maddesi, coğrafi işaretin hükümsüzlüğü konusunda hükümler içermektedir. Bu maddeye göre, coğrafi işaret, aşağıda belirtilen hallerde hükümsüzdür:

  • Tescil başvurusu, 36. madde uyarınca başvuru hakkına sahip olanlar tarafından yapılmamış olması.
  • Denetim işlemlerinin, 49. maddede belirtilen biçimde yerine getirilmemesi.
  • Coğrafi işaretin, tescile konu mal veya hizmetlerle ilgili olmadığı veya bu mal veya hizmetlerle ilgili olsa dahi, bunların kalitesi, niteliği veya diğer özellikleri bakımından yanıltıcı nitelikte olması.
  • Coğrafi işaretin, tescil edildiği tarihten sonra, tescil belgesinde yer alan şartlara uygun olarak üretilmediğinin veya elde edilmediğinin tespit edilmesi.
  • Coğrafi işaretin, tescil edildiği tarihten sonra, tescil belgesinde yer alan şartlara uygun olarak üretilmesini veya elde edilmesini engelleyen veya zorlaştıran bir değişikliğin meydana gelmesi.
  • Coğrafi işaretin, kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olmas

Tescil Başvurusu

Coğrafi işaretin hükümsüzlüğüne ilişkin ilk durum, tescil başvurusu hakkının bulunmamasıdır. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 36. maddesine göre, coğrafi işaretin tescili için başvuru hakkı, aşağıdaki kişilere aittir:

  • Coğrafi işaretin menşei veya özelliklerinin belirlendiği yerin gerçek veya tüzel kişileri.
  • Coğrafi işaretin menşei veya özelliklerinin belirlendiği yerin üreticileri veya işleyicileri.
  • Coğrafi işaretin menşei veya özelliklerinin belirlendiği yerin esnaf, sanatkar veya ticaret odaları.
    Bu şartların bulunmaması halinde, coğrafi işaretin tescili hükümsüzdür.

Denetim

Coğrafi işaretin korunması için, coğrafi işaretin tescil belgesinde yer alan şartlara uygun olarak üretilmesi veya elde edilmesi gerekmektedir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 49. maddesine göre, coğrafi işaretin sahibi veya tescil ettireninin, coğrafi işaretin tescil belgesinde yer alan şartlara uygun olarak üretildiğini veya elde edildiğini belgelemesi gerekmektedir.

Bu şartlara uygun olarak üretilmediğinin veya elde edilmediğinin tespit edilmesi halinde, coğrafi işaret hükümsüzdür.

Yanıltıcılık

Coğrafi işaretin, tescile konu mal veya hizmetlerle ilgili olmadığı veya bu mal veya hizmetlerle ilgili olsa dahi, bunların kalitesi, niteliği veya diğer özellikleri bakımından yanıltıcı nitelikte olması halinde, coğrafi işaret hükümsüzdür.

Örneğin, “Antep Baklavası” coğrafi işareti ile tescil edilmiş bir baklava, aslında Antep’te üretilmemişse, bu işaret yanıltıcı nitelikte olacaktır.

Üretim Şartlarına Uygunluk

Coğrafi işaretin, tescil edildiği tarihten sonra, tescil belgesinde yer alan şartlara uygun olarak üretilmediği veya elde edilmediği tespit edilirse, coğrafi işaret hükümsüzdür.

Örneğin, “Trabzon Hurması” coğrafi işareti ile tescil edilmiş bir hurma, aslında Trabzon’da üretilmemişse, bu işaret hükümsüz olacaktır.

Değişiklik

Coğrafi işaretin, tescil edildiği tarihten sonra, tescil belgesinde yer alan şartlara uygun olarak üretilmesini veya elde edilmesini engelleyen veya zorlaştıran bir değişikliğin meydana gelmesi halinde, coğrafi işaret hükümsüzdür.

Örneğin, “Bursa İskender Kebap” coğrafi işareti ile tescil edilmiş bir kebap, artık geleneksel tarife uygun olarak üretilmiyorsa, bu işaret hükümsüz olacaktır.

Kamu Düzeni ve Genel Ahlak

Coğrafi işaretin, kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olması halinde, coğrafi işaret hükümsüzdür.

Hükümsüzlük Davaları

Coğrafi işaretin hükümsüzlüğüne ilişkin davalar, ilgili kurum tarafından veya coğrafi işaretin sahibi veya tescil ettireninin talebi üzerine açılabilir. SMK m. 50’de menfaati olan herkesin bu davayı açabileceği belirtilmektedir, dolayısıyla yolsuz olarak tescil edilmiş bir coğrafi işaretin sicilden terkininde kamu yararı olduğu için kanun hükümsüzlük davası açabilecekleri geniş tutmuştur. Coğrafi işaret ile aynı alanda çalışan bir kişi veya coğrafi işareti içeren vie marka başvurusu yapmak isteyen bir kişi bile hükümsüzlük davası açabilecektir.

Dava tescil ettiren nerede ikamet ediyorsa o taraf gösterilerek açılacaktır. Ankara, İstanbul, İzmir’de davalar Fikri ve SInai Hakalar Hukuk Mahkemeleri’nde, diğer illerdeki davalar il merkezindeki 3 Asliye Hukuk Mahkemesi varsa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, 3’ten az Asliye Hukuk Mahkemesi varsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılacaktır. Bu konuda yapılan genel hata UYAP’ta dava açarken fikri sınai hakalar hukuk mahkemesi olmadığı için asliye hukuk mahkemesinin seçilmesidir. Böyle yapılınca UYAP 2. Asliye Ticaret Mahkemssini de otomatik olarak dava için atayabileceğinden “görevsizlik” kararı verilecek davanın en az uzaması söz konusu olacaktır. Dolayısıyla dava açarken dava açılan ilde Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi yoksa bile Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi UYAP’tan tercih edilerek görevli asliye hukuk mahkemesi “fikri sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla” davaya bakmalıdır.

Sonuç

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 50. maddesi, coğrafi işaretlerin hükümsüzlüğü konusunda önemli bir hükümdür. Bu madde, coğrafi işaretlerin korunmasına ve tüketicinin korunmasına katkı sağlamaktadır.


FETA COĞRAFİ İŞARETİ ATAD KARARI

Coğrafi İşaretten Haksız Yararlanma; Champagne Kararı 632


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz