YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2018/4047
K. 2019/5572
T. 18.9.2019
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/03/2016 tarih ve 2015/228-2016/63 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin “TÜRKİYE YOGA FEDERASYONU” ibareli 41.sınıf hizmetleri içeren 2013/25334 Sayılı markanın tescili için 19.03.2013 tarihinde davalı kuruma başvurduğunu, tescil başvurusunun yanıltıcı olacağından bahisle 556 Sayılı KHK’nın 7/f maddesi uyarınca re’sen reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, herhangi bir yanıltıcılık içermeyen başvurunun kabul edilmesinin gerektiğini ileri sürerek YİDK’nın 2015/M-4111 Sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; başvuru konusu ibarenin tescili halinde ortalama tüketici nezdinde Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne bağlı, devletin gözetim ve denetimi altında resmi faaliyet gösteren bir federasyon olarak algılanacağını, oysa davacının özel bir dernek olduğunu, başvurunun hizmetin kaynağı ve niteliği konusunda yanıltıcılık yaratacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 556 Sayılı KHK’nın 7/f maddesi uyarınca mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri yahut coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak nitelikteki işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği, başvuru konusu işaretin “TÜRKİYE YOGA FEDERASYONU”ibaresinden oluştuğu, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde her birinin unvanında Türkiye sözcüğü bulunan 59 ayrı federasyonun bulunduğu ve bu federasyonlasın Spor Genel Müdürlüğünün denetim ve gözetimi altında faaliyette bulundukları, yoga ve benzeri aktivitelerin de anılan genel müdürlük bünyesinde faaliyet gösteren TÜRKİYE HERKES İÇİN SPOR FEDERASYONU’nun görev ve sorumluluğunda bulunduğu, davacının özel bir dernek olduğu ve anılan kamu kurumu ile bir ilgisinin bulunmadığı,ortalama tüketicilerin başvuru konusu işareti gördüklerinde sunulan 41.sınıf hizmetlerin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren, onun gözetim ve denetimi altında bulunan bir federasyon tarafından sunulduğu yönünde yanlış algı edinebilecekleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.