Oca 5, 2021
233 Görüntüleme

Kişinin Resminin Küçük Düşürücü Şekilde Kullanılması 9040

Yazan
banner

MK’nın 25. maddesinde kişilik hakkına hukuka aykırı saldırı durumunda maddi tazminat ve yayım istenebileceği düzenlenmiştir. Somut olaydan davacının yabancı bir dergide yayımlanmış olan fotoğrafın ilgisiz bir yayında ve davacının kişilik hakkına saldırı oluşturur biçimde yayınlanması onu kamuoyunda ve tanındığı çevrelerde küçük düşürücü olup, yaptığı iş itibariyle maddi zarara uğratıcı nitelik taşımaktadır.

 Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğraşan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek Özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nispetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.


Yargıtay 4. HD. T. 08.07.2003, E. 2003/9040, K. 2003/6969

Dava, yayın yolu ile kişilik hakkına saldırı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu edilen 8.3.2000 tarihli yayında; diyabetli erkekte iktidarsızlık konusunda genel tıbbi açıklamalara yer verildiği, yayınla hiçbir ilgisi bulunmadığı halde davacının yabancı bir dergide yayınlanmış bulunan fotoğrafı bu açıklamaların yanında basılarak resmin altına “Üzülme! Her derdin çaresi var. Şeker hastalığı erkekleri bu hale sokuyor. Oysa kara kara düşünmek yerine sorunun çözümü için bir üroloğa başvurmak gerekiyor” sözcüklerinin yazıldığı görülmektedir.

Davacı, Almanya’da ünlü bir film, tiyatro ve tv yıldızı olduğunu, televizyon dizilerinde oynadığını belirterek yayında iktidarsızlık sorunu olan biri gibi gösterilmesi sonucu oyunculuğunun olumsuz yönde etkilenmesi nedeniyle maddi zarara uğradığını açıklamış, MK ‘nin 24 ve 24/a maddeleri uyarınca maddi tazminat ile mahkeme kararının yayımlanmasını ve hukuka aykırılığın teshilini istemiştir. Mahkemece, olayda FSEK 86. Maddesi gereğince maddi tazminat istenemeyeceği nedeniyle maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminata hükmedildiği gerekçesiyle de yayın isteminin reddine karar verilmiştir.

Somut olayın özelliğine göre, davacının maddi tazminat istemi FSEK 86. Maddesi gereğince değil MK’nın 24/a maddesi uyarınca istendiği anlaşılmaktadır. MK’nın 25. maddesinde kişilik hakkına hukuka aykırı saldırı durumunda maddi tazminat ve yayım istenebileceği düzenlenmiştir. Somut olaydan davacının yabancı bir dergide yayımlanmış olan fotoğrafın ilgisiz bir yayında ve davacının kişilik hakkına saldırı oluşturur biçimde yayınlanması onu kamuoyunda ve tanındığı çevrelerde küçük düşürücü olup, yaptığı iş itibariyle maddi zarara uğratıcı nitelik taşımaktadır. Bunun içindir ki davacının maddi zararının belirlenmesi gereklilik arz etmektedir. Bu konuda ki kanıtlar itibariyle zarar tam olarak belirlenemiyorsa BK’nın 42. maddesi hükmünden yararlanılması ve maddi tazminat miktarının takdir edilmesi ve hükmedilmesi gerekirken mahkemece bu kalem isteğin reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Öte yandan, somut olayın özelliği ve davacının tanındığı çevreler gözetildiğinde manevi tazminata hükmedilmesinin davacının uğradığı zararı hafifletmekte yetersiz kalacağı sonucuna varıldığından istek doğrultusunda yayıma da karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu isteğin de reddedilmesi ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğraşan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek Özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nispetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

Davaya konu olan işte tarafların konumlan, yayında kullanılan sözcükler ve yukarda belirtilen ilkeler gözetildiğinde mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarı azdır, Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmolunmak üzere yerel mahkeme kararının bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

Facebook Resimleri, Özel Hayatın Gizliliği

Sosyal Medya Üzerinden İznisiz Resim Paylaşımı, Hukuka Aykırı Veri Suçu

 

eser hakkı dava eser hakkı dava, eser hakkı ihlali eser hakkı ihlali, eser maddi hak eser maddi hak,  eser manevi hak eser manevi hak, fsek ankara avukat fsek ankara avukat, fsek ankara dava fsek ankara dava, fsek avukat fsek avukat, fsek dava fsek dava, FSEK ihlal FSEK ihlal, telif ankara avukat telif ankara avukat,  telif ankara dava telif ankara dava, telif avukat telif avukat,  telif dav telif dava, telif hak ihlal telif hak ihlal,  telif tecavüz telif tecavüz, telif tecavüz avukat telif tecavüz avukat, :telif tecavüz dava telif tecavüz dava,  şahsiyet hakları şahsiyet hakları, kişilik hakları kişilik hakları, şahsiyet hakları dava şahsiyet hakları dava,  kişilik hakları dava kişilik hakları dava, manevi tazminat resim manevi tazminat resim,  manevi tazminat fotograf manevi tazminat fotograf,  kişlik haklarına saldırı kişlik haklarına saldırı,  kişilik haklarına saldırı dava kişilik haklarına saldırı dava,  kişilik haklarına saldırı avukat kişilik haklarına saldırı avukat,  kişilik haklarına saldırı ankara avukat kişilik haklarına saldırı ankara avukat,  kişilik haklarına saldırı ankara dava kişilik haklarına saldırı ankara dava


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz