May 12, 2022
306 Görüntüleme

Güzel Sanat Eseri, Eserin Alameti

Yazan
banner

Davacının sadece senaryo yazarı ve yapımcısı olarak, üç boyutlu “Havuç” tiplemesi üzerinde hem FSEK 4/1f-8 anlamında güzel sanat eseri sahibi olduğu, hem de davacı tarafından senaryo yazımı sırasında oluşturulan “Havuç” edebi karakteri/tiplemesi üzerinde FSEK 83.maddesi kapsamında eser alameti olarak hak sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre, davalının, davacı tarafından oluşturulan “Havuç” tipleme eserinde yer alan karakteri andıracak şekilde, aynen onun gibi, kızıl renkli ve kısa saçlı, yüzünde çiller bulunan, dans eden çocuk görünümlü, “Havuç” olarak isimlendirilmiş/tiplendirilmiş olan ve FSEK 4/1 f- 8 anlamında tipleme, 4/1 f – 4 anlamında da uygulamalı el sanatı mahiyetindeki oyuncak bebeği izinsiz oluşturmak suretiyle davacı eser sahibinin FSEK 21.maddesinden kaynaklanan işleme hakkını ihlal ettiği ve bu bebekleri piyasaya sunduğu, eylemin bu haliyle FSEK uyarınca mali haklara tecavüz, hem de başkalarının iş ürünlerinden izin siz yararlanma anlamında haksız rekabet niteliğinde olduğu…


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/285 E. , 2019/7339 K.

Davacı vekili, müvekkilinin 2001 yılından beri ÇOCUKLAR DUYMASIN adlı dizinin yazarlığını ve yapımcılığını üstlendiğini, dizideki Havuç karakterinin özgün tipleme olduğunu ve FSEK anlamında eser niteliği taşıdığını, davalının ise bu karakterin bir kopyasının üretip satışa sunduğunu, davalı eyleminin telif hakkı ihlal ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ile FSEK m. 68 gereğince istenebilecek telif ücretinin tespit edilerek 3 katının hesaplanmasını, ayrıca FSEK m. 70 gereği davalı tarafça elde edilen haksız kazanç dolayısıyla, bu gelirin müvekkiline devri amacıyla hesaplanmasını haksız rekabetin tespitini önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet nedeniyle davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığının hesaplanmasını, 3 ayrı hak ayrı ayrı tespit edilerek, bulunacak en yüksek miktar üzerinden tazminatın belirlenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili,dava konusu oyuncak bebek imajının davacı tarafın iddia ettiği tipleme ile bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin çeşitli sebze ve meyvelere göre 10 adet bebek imal ettiğini, havuç bebeğinin davacının iddia ettiği tipleme ile bir ilgisi olmadığını, davacının havuç imajı üzerinde herhangi bir telif ya da marka hakkı bulunmadığını, markasal kullanımdan söz edilemeyeceğini, oyuncak bebeğin bir tasarım olduğunu, ancak davacının bir tasarım tescilinin de bulunmadığın savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; havuç tiplemesinin FSEK anlamında eser niteliğinde olduğunu bu hususun ilk raporda belirlendiğini, ikinci raporda da bu yönde değerlendirme yapılmış olmasına karşın raporun sonuç kısmında hataya düşüldüğünü, dava konusu havuç bebek isimli oyuncakların davacının FSEK 4/b-8 maddesi anlamında eser niteliğindeki tiplemeye benzediğini ve bu bebeklerin davacının tiplemesi sonucu oluşturulduğunu muhasip bilirkişi değerlendirmesine göre davacının FSEK 68.maddesine göre talep edebileceği bedelin 9.119,88 TL olduğunu, 3 kat hesabıyla 27.359,64 TL olduğunu, davanın kısmen kabulü ile, davacının ıslah talebi de nazara alınarak 27.359,64 TL tazminatın ıslah tarihi olan 20.06.2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ile davalı vekilil, ayrı aynı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının dayandığı “ÇOCUKLAR DUYMASIN” adlı dizideki “HAVUÇ” karakterinin, FSEK anlamında bir tipleme ve dolayısıyla eser niteliğinde olduğu kabul edilerek FSEK 68/1 maddesine göre 3 kat hesabıyla telif tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin kabulünün aksine ve dosyada yer alan her iki bilirkişi raporunda belirtildiği üzere Havuç karakterinin FSEK anlamında eser niteliğinde olmadığını, bu karakterin özgünlük içermediğini, rolün o dönemin gençlik hareketlerini içerdiğini, karakterin sahibinin hususiyetini yansıtan bir özgünlüğünün bulunmadığını, dolayısıyla bu karakterin FSEK anlamında tipleme eser olarak kabul edilemeyeceği gözetilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının bu yönüyle isabetli olmadığını, bununla birlikte bilirkişi raporları ve dosyadaki havuç bebek ürün görseli ve tüm delillere göre davalı tarafın dava konusu havuç bebek adlı ürününün, diğer sebze, meyve ve bebek türlerinden farklı olarak, saç, yüz ve çehrenin görsel görünüşü itibariyle dizideki havuç karakterini canlandıran oyuncuya benzetildiği, bu karakterin, bir bütün olarak eser niteliği taşıyan “ÇOCUKLAR DUYMASIN” adlı dizinin alametlerinden birisi olduğu ve iltibas yaratacak biçimde kullanıldığı dikkate alındığında FSEK 83.maddesi ile 818 sayılı BK’nın 41-42.maddeleri gereğince takdiren 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesinin oluşa ve dosya kapsamına uygun düşeceği gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafın havuç bebek adlı ürün satışı nedeniyle eyleminin FSEK 83 ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 56-57.maddeleri anlamında haksız rekabet oluşturduğunun hükmen tespiti ile takdiren 10.000 TL maddi tazminatın, ıslah tarihi olan 20.06.2016 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ile davalı ve fer’i müdahil vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Kararı, davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında tipleme eser sahipliğinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bir eser içerisinde kullanılan canlı veya cansız nesneler için kullanılan karakterler/kişilikler yerine göre 07.06.1995 gün ve 4110 sayılı K. ile getirilen 5846 s. FSEK 4/1 f. – 8 uyarınca güzel sanat eserleri yerine göre de FSEK 83.maddesi uyarınca eserin alametleri kapsamında korunacaktır. FSEK 4/1 f – 8 uyarınca, bir tiplemenin adı ile o tiplemenin iki veya üç boyutlu görüntüsü bir bütün olarak güzel sanat eseri olarak korunabilecekken, Dairemizin önceki uygulaması doğrultusunda, henüz bir görüntü olarak karşımıza çıkmamış ve sadece bir edebi ad olarak bulunan tiplemeler ile görüntü olmaksızın salt edebi tipleme adlarının izinsiz kullanımının FSEK 83.maddesi uyarınca “eserin alameti” olarak kabul edilmesi gerekir (Dairemizin 22.10.1991 gün ve 1996/6769 – 7173 sayılı kararı).
Somut olayda, davacının “Çocuklar Duymasın” isimle dizi filmin senaristi ve yapımcısı olduğu, eserin FSEK 5.maddesi anlamında sinema eseri olduğu, eserde yer alan karakterlerden birinin de “Havuç” isimli çocuk karakter olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
Bir eser içerisinde kullanılan canlı veya cansız nesneler için kullanılan karakterler/kişilikler yerine göre 07.06.1995 gün ve 4110 sayılı K. ile getirilen 5846 s. FSEK 4/1 f. – 8 uyarınca güzel sanat eseri, yerine göre de FSEK 83.maddesi uyarınca eserin alameti olarak korunacaktır.
Bir tiplemenin FSEK 4/1 f-8 uyarınca güzel sanat eseri olarak korunabilmesi için, başkalarınca tiplemenin özellikle iki veya üç boyutlu görüntüsünün izinsiz olarak kullanılması gerekir. Buna karşılık, FSEK 83.maddesi uyarınca bir tiplemenin “eserin alameti” olarak korunabilmesi için, Dairemizin uygulaması doğrultusunda, henüz bir görüntü olarak karşımıza çıkmamış ve sadece orijinal bir edebi ad olarak tipleme adlarının ya da görüntü olarak karşımıza çıkmış olsa bile eserin görüntüsü değil de salt orijinal edebi tipleme adlarının başkalarınca haksız rekabet oluşturacak şekilde izinsiz olarak kullanılması gerekir (Dairemizin 22.10.1991 gün ve 1996/6769 -7173 sayılı kararı).
Bir tipleme eserden doğan mali hakların ihlali, söz konusu eserin başkalarınca korsan şekilde çoğaltılması ve/veya yaymaya konu edilmesi şeklinde olabileceği gibi, eser tiplemesinin izinsiz olarak işlenmesi suretiyle oluşturulan yeni eserin çoğaltma ve yaymaya konu edilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir. FSEK 6/1 f – 5.maddesinde, güzel sanat eserlerinin bir şekilden diğer şekillere sokulması eserin işlenmesi olarak kabul edilmektedir. Dairemizin 11.02.2016 gün ve 2015/3115 – 2016/1333 sayılı kararında da zikredildiği üzere bu tür eserlerin işlenmesi ve ticari kullanımı için de önceki eser sahiplerinden izin veya icazet alınması gerekir.
Somut olayda davacının sadece senaryo yazarı ve yapımcısı olarak, üç boyutlu “Havuç” tiplemesi üzerinde hem FSEK 4/1f-8 anlamında güzel sanat eseri sahibi olduğu, hem de davacı tarafından senaryo yazımı sırasında oluşturulan “Havuç” edebi karakteri/tiplemesi üzerinde FSEK 83.maddesi kapsamında eser alameti olarak hak sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre, davalının, davacı tarafından oluşturulan “Havuç” tipleme eserinde yer alan karakteri andıracak şekilde, aynen onun gibi, kızıl renkli ve kısa saçlı, yüzünde çiller bulunan, dans eden çocuk görünümlü, “Havuç” olarak isimlendirilmiş/tiplendirilmiş olan ve FSEK 4/1 f- 8 anlamında tipleme, 4/1 f – 4 anlamında da uygulamalı el sanatı mahiyetindeki oyuncak bebeği izinsiz oluşturmak suretiyle davacı eser sahibinin FSEK 21.maddesinden kaynaklanan işleme hakkını ihlal ettiği ve bu bebekleri piyasaya sunduğu, eylemin bu haliyle FSEK uyarınca mali haklara tecavüz, hem de başkalarının iş ürünlerinden izin siz yararlanma anlamında haksız rekabet niteliğinde olduğu halde, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi Kararı kaldırılarak, hatalı gerekçe ile eser sahibine daha az koruma sağlayan FSEK 83.maddesi uyarınca hüküm kurulması doğru olmamış ve hükmün bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan davacı taraf, FSEK 70.maddesi ve haksız rekabet uyarınca da tazminat isteminde bulunduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması da temyiz eden davacı yararına hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre; davacı tarafın tazminat miktarına ve hesap yönetimine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte yer alan nedenlerle davalı tarafın tüm, temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ve fer’i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, (4) numralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve fer’i müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, aşağıda yazılı bakiye 647,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 20/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz