Somut ve somut ayırt ediciliği haiz olması koşuluyla her türlü işaretin marka olarak tescili mümkündür. Bu bağlamda, sözcüklerin, sloganların, seslerin, renklerin, grafiklerin, şekillerin, bunların kombinasyonları gibi şekiller dizgesi olarak hareketlerin marka olarak tescillerine bir mani bulunmamaktadır.
Hareket markalarının soyut ayırt ediciliği haiz olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bununla birlikte diğer markalarda olduğu gibi, hareket markalarının marka olarak tescili için markanın somut ayırt ediciliği haiz olup olmadığının her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Aynı şekilde hareket markalarının KHK’nın 7. Maddesindeki diğer tüm mutlak ret sebepleri açısından da denetime tabi tutulması gerekir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2021/2301 K. 2022/5286 T. 27.6.2022
Somut ayırt edicilik kavramı uyarınca, marka başvurusu kapsamındaki mal veya hizmetlerin hedef tüketici kitlesi o işareti gördüğünde bu işareti bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini diğer teşebbüse ait mal ve hizmetlerden ayırt etmeye yarayan bir işaret olarak, diğer bir anlatımla marka algısı yaratıcı nitelikte bir işaret olarak görmesi gerekir.
Somut olayda, davacı şirketin marka başvurusunun bir trafik lambasının 0’dan 10’a doğru önce yeşil, sonra sarı ve en son kırmızıya dönmesi hareketini konu aldığı, başvurudan çıkartılan “Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi ( reprodüksiyonu ) için cihazlar.” Malları yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu mallar yönünden yeşilden sarı ve kırmızıya dönen hareketli trafik lambası görüntüsünün ( filminin ) tanıtıcı işaret olarak kullanılması halinde bu görüntünün marka algısı oluşturacak bir işaret olmadığı gibi, KHK’nın 7/1 ( c ) maddesi uyarınca tanımlayıcı olacağı gibi, bu tür malları üreten ve satan herkesin kullanımına açık bir işaret olması nedeniyle KHK’nın 7/1-d maddesi uyarınca da tescilinin mümkün olmadığı, esasen trafik ışıkların tüm mal ve hizmet gruplarının alım – satım trafiği yönünden kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olduğu bu nedenle marka olarak kullanım tekelinin kimseye bırakılmaması gerektiği halde Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle YİDK kararının anılan mallar yönünden iptaline karar verilmesi isabetli bulunmamış ve bu nedenle kararın davalı TPMK lehine bozulması gerekmiştir.
Paşa Pilavı Kararı Somut Ayırt Edicilik 4574
Soyut Ayırt Edicilik Somut Ayırt Edicilik