Ara 31, 2020
1181 Görüntüleme

Mimari Projenin İzinsiz Çoğaltılması 10702

Yazan
banner

FSEK m. 68/2’de; eserin hak sahibinin izni olmadan çoğaltılması halinde, izni alınmamış eser sahibi sözleşme olması durumunda isteyebileceği bedelin üç kat fazlasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Bu madde hükmü karşısında, taraflar arasında bir sözleşme olmaması halinde ilgili meslek kuruluşundan rayiç bedel tespit edilerek tazminatın hesabı ilke olarak doğrudur.

Ne var ki, somut olayda davalı T. A.Ş.’nin açtığı ihaleye davacıların katıldığı ve 25.03.1997 tarihinde fiyat belirlemek suretiyle teklif verdikleri de, anlaşılmaktadır.

Şu halde, davacılar ile davalı T. A.Ş. arasında sözleşme imzalansa idi teklifle belirlenen fiyat üzerinden yapılacağı kuşkusuzdur.

Artık burada taraflar arasındaki sözleşme bedeli belirli ve somutlaşmış olduğuna göre, farazi bir sözleşmenin varlığı ile bunun bedeli üzerinden tazminat hesaplanması doğru görülmemiştir.


Yargıtay 11. HD. T. 19.03.2002, E. 2001/10702, K. 2002/2515

Davacılar vekili, davacılardan Aydın Boysan tarafından diğer davacı şirket adına çizdiği davalı A.Ş. tarafından yaptırılan fabrika binasına ilişkin mimari projenin, çizilen proje mahallinde uygulanarak inşaatın tamamlandığı, ancak davalılar tarafından müvekkillerinin izni alınmaksızın söz konusu projeler biraz değiştirilmek suretiyle, davalı T. İlaç A.Ş.’ne ait ek binalar yapılmak suretiyle davacıların fikri eser niteliğini taşıyan projesine tecavüzde bulunarak mali ve maddi hakların ihlal edildiğini ileri sürerek, 58.009.500.000 lira maddi ve 20.000.000.000 lira manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı T. İlaç A.Ş. vekili, toprak sağlık ürünleri fabrikası projesinin davacılara çizdirildiğini, ihtiyaç nedeniyle ek binalar yapıldığını, söz konusu binaların dış cephelerinin zorunlu olarak ilk bina cephesine uygun olarak inşa edildiğini, fikri esere tecavüzün söz konusu olmadığını, istenen tazminatın da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar vekili, fikri esere tecavüz ve kopyalama iddiasının doğru olmadığını, dış cephenin benzetilmesinin zorunluluktan kaynaklandığını, istenen tazminatın çok fazla olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve yaptırılan bilirkişi incelemelerine göre, davalı T. İlaç A.Ş. tarafından yaptırılan fabrika ana binasına ait projenin davacı Aydın Boysan tarafından çizildiğini, davalı şirkete binaların yetersiz gelmesi üzerine ek binalar yapılmasına karar verildiği ancak proje çizimini diğer davalıların üstlendiği fakat ek projelerin davacı Aydın Boysan’ca çizilen ana binaya ait proje kopyalanarak yapıldığının sabit olduğu, mimari eserin 5846 sayılı yasa uyarınca fikir ve sanat eseri niteliğinde olup, davalıların izinsiz kopyalama eyleminin eser sahibinin mali ve manevi haklarına tecavüz oluşturduğu, davacıların isteyebileceği maddi tazminatın 14.815.566.590-lira olarak belirlendiği ve olayın özelliği dikkate alınarak, 7 milyar lira manevi tazminat takdir edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Ancak FSEK m. 68/2’de; eserin hak sahibinin izni olmadan çoğaltılması halinde, izni alınmamış eser sahibi sözleşme olması durumunda isteyebileceği bedelin üç kat fazlasını isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Bu madde hükmü karşısında, taraflar arasında bir sözleşme olmaması halinde ilgili meslek kuruluşundan rayiç bedel tespit edilerek tazminatın hesabı ilke olarak doğrudur. Ne var ki, somut olayda davalı T. A.Ş.’nin açtığı ihaleye davacıların katıldığı ve 25.03.1997 tarihinde fiyat belirlemek suretiyle teklif verdikleri de, anlaşılmaktadır. Şu halde, davacılar ile davalı T. A.Ş. arasında sözleşme imzalansa idi teklifle belirlenen fiyat üzerinden yapılacağı kuşkusuzdur. Artık burada taraflar arasındaki sözleşme bedeli belirli ve somutlaşmış olduğuna göre, farazi bir sözleşmenin varlığı ile bunun bedeli üzerinden tazminat hesaplanması doğru görülmemiştir.

Telif Hakkı Avukatlığı

Telif Hakları İhlalinde Müteselsil Sorumluluk 184

mimari eser fsek mimari eser fsek, mimari fsek mimari fsek,  mimari telif mimari telif,  mimari eser tazminat mimari eser tazminat,  mimari eser taklit mimari eser taklit, mimari eser kopya mimari eser kopya,  fsek dava fsek dava,  fsek avukat fsek avukat,  fsek ankara avukat fsek ankara avukat,  fsek ankara dava fsek ankara dava, telif dava telif dava,  telif avukat telif avukat, telif ihlal telif ihlal,  telif tecavüz telif tecavüz, telif tazminat telif tazminat


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz