Åžub 28, 2024
44 Görüntüleme

Sınai Mülkiyet Kanunu(SMK) 149 Sınai Mülkiyet Hakkına Tecavüzü Uğrayanın Talepleri

Yazan
banner

Sınai Mülkiyet Kanunu(SMK) Madde 149

Sınai Mülkiyet Hakkı Tecavüze Uğrayan Hak Sahibinin İleri Sürebileceği Talepler

SMK MADDE 149
  1. Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
    a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
    b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
    c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
    ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
    d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
    e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
    f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
    g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
  2. Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
  3. Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
  4. Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.

Sınai Mülkiyet Hakkı Tecavüzünde Hak Sahibinin Talepleri (SMK Madde 149)

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. Maddesi, sınai mülkiyet hakkı tecavüze uÄŸrayan hak sahibinin mahkemeden talep edebileceÄŸi hakları düzenlemektedir. Bu haklar ÅŸunlardır:

1. Fiilin Tecavüz Olup Olmadığının Tespiti:  SMK m. 149/1-a’da, hakları tecavüze uÄŸrayan hak sahibinin fiilin tecavüz olup olmadığını mahkemeden telep edebileceÄŸi düzenlenmiÅŸtir.

2. Muhtemel Tecavüzün Önlenmesi: SMK m. 149/1-b, Hak sahibi, henüz gerçekleşmemiş olsa bile, sınai mülkiyet hakkına tecavüz ihtimali varsa mahkemeden bu tecavüzün önlenmesini talep edebilir. Bu, tecavüzün oluşması ve hak sahibinin daha fazla zarar görmesi riskini ortadan kaldırır. Muhtemel tecavüz davası tecavüzün gerçekleşebileceğine ilişkin çok güçlü bilgi ve belgelerin olması halinde açılır. İhlal yaratan malın satılacağının duyurulması, ilanlar verilmesi, tanıtımlar yapılması, depolama yapılması gibi.

3. Tecavüz Fiillerinin Durdurulması: SMK m. 149/1-c, Hak sahibi, tecavüz fiillerinin durdurulmasını talep edebilir. Bu talep, tecavüzün devam etmesi halinde hak sahibinin daha fazla zarar görmesini önler.

4. Marka Hakkına Tecavüz Fiillerinin Durdurulması: SMK m. 149/1-c, Marka hakkına tecavüz anlamına gelen fiillerin durdurulması talebi mevcut bir tecavüze son  verilmesi için yöneltilir.

5. Tecavüzün Kaldırılması ile Maddi ve Manevi Tazminat: SMK m. 149/1-ç, Tecavüzün kaldırılması ihlal ile ortaya çıkan sonuçların yok edilmesi manasına gelir. Bu sonuçların neler olabileceği her olaya göre değişir; markayı taşıyan ürünlerin yakılması, markaların ürünlerden sökülmesi, faydalı model kullanılan ürünlerin toplatılması gibi. Tecavüz fiilinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için tecavüzün sürmesi gerekmez, tecavüz sürmese de tecavüzün sonuçlarının devam ediyor olması yeterlidir. Yani mesela taklit ürünlerin üretimi sona erse de piyasada önceden üretilen taklit ürünlerin satışı devam ediyor olabilir.

6. Tecavüz Yaratan Ürünler ile Bunların Üretiminde Kullanılan Cihazlara El Konulması: SMK m. 149-1/d, tecavüz yaratan ürünlere el konulması marka ihlali davalarında yaygın olarak talep edilmektedir. Lakin taklit yaratan ürünlerin piyasada olması hak sahibinin zararının sürekli artmasına markasının zarar görmesine neden olacaktır. Üretimde kullanılan cihazlara el konulması da talep edilebilmekle birlikte cihaz başka ürünlerin üretiminde de kullanılabiliyorsa veya ihlal yaratmadan da aynı ürünü üretebiliyorsa özellikle tedbir taleplerinde davalı tarafın gereksiz zarar görüp sonradan tedbir nedeniyle zarar iddiasıyla karşılaşmamak için üretimde kullanılan cihazlara el konulması talebinde bulunurken dikkatli olmak gerekiyor.

7. El Konulan İhlalde Kullanılan Cihazlar Üzerinde Mülkiyet Hakkı Tanınması: SMK m. 149-1/e,  ihlal yaratan malların, materyallerin üretiminde kullanılan cihazlar üzerinde mülkiyet hakkında bulunulması talebini içerse de bu istisnai bir durumdur ve cihazların sadece ihlal yaratan ürünü üretmesi durumunda söz konusu olabilir. Lakin burada birisine ait olan birşeyi mahkeme bir diğerine vermektedir.

Bu nedenle SMK m. 149/2’de el konulan cihazların deÄŸerinin tazminattan düşüleceÄŸi öngörülerek haksız zenginleÅŸmenin önüne geçilmek istenilmiÅŸtir. Hatta haksız kazanımı önlemek için SMK m. 149/2 tazminattan düşmeden sonra hala eksik kalan miktar varsa bunun el konulan cihazın sahibi olan davalıya ödenmesi gerektiÄŸini öngörerek bu konudaki dengeyi tam saÄŸlamak istemiÅŸtir.

8. Tecavüzün Devamını Önlemek İçin Tedbirlerin Alınması: SMK m. 149/1-f’de, tecavüzün devamının önlenmesi için tedbirlerin alınabileceÄŸinden bahsetmiÅŸ ve bu bentte örnek olarak markalı ürünlerin üzerindeki markaların silinmesi verilmiÅŸtir. Mesela ürün bir tasarım ise ve bu tasarım bir kalıpla yapılıyorsa üretimin sürmemesi için kalıbın ÅŸekli deÄŸiÅŸtirilebilir.

9. Kesinleşmiş Kararın İlan Edilmesi ve İlgililere Tebliğ Edilmesi: SMK m. 149/1-g, Kararın ilan edilmesi ve ilgililere tebliğ edilmesi özellikle yüksek ölçekteki ihlallerde kamuoyuna ihlali duyurmak için tercih edililir. Bu talep edilirken gerekçesi makul bir şekilde açıklanmalıdır. Lakin her kararın ilan edilmesinde bir kamu yararı olamaz.


Marka İhlali Belirsiz Alacak Davası 1153

Marka İhlali Marka Tecavüzü 220

Marka Taklidi Tazminat 3872

Marka İhlali Manevi Tazminat, YHGK Lamborgini Kararı 135


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yoruma Kapalı