Mar 21, 2018
28040 Görüntüleme

Davanın Husumetten Reddi, Vekalet Ücreti

Yazan
banner

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7/2. maddesinde; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlemesine yer verilmiştir.


Yargıtay
15. Hukuk Dairesi
E: 2013/969 K: 2014/617 K.T.: 03.02.2014

Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı yüklenici açmış olduğu davada ödenmeyen iş bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı İl Özel İdare Müdürlüğü yönünden davanın husumet nedeniyle, diğer davalı Ulubey Kaymakamlığı yönünden ise taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davalılardan Köylere Hizmet Götürme Birliği yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davalı İl Özel idaresi Müdürlüğü yararına maktu yerine nispi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozulması istenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden davalı İl Özel İdare Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 10.886,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7/2. maddesinde; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Tarifenin bu hükmü uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren ve hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedilen davalı İl Özel idare Müdürlüğü yararına 1.000,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 10.886,00 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’un 429. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına (BOZULMASINA), gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz