Mar 6, 2024
48 Görüntüleme

Sınai Mülkiyet Kanunu(SMK) Madde 156 Görevli ve Yetkili Mahkeme

Yazan
banner

Sınai Mülkiyet Kanun(SMK) Madde 156

Görevli ve Yetkili Mahkeme

MADDE 156– (1) (Değişik:22/7/2020-7251/61 md.) Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.

Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur.

Bu mahkemelerin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan
yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, asliye ceza mahkemesince bakılır. Bu dava ve işlere bakacak asliye hukuk ve asliye ceza mahkemeleri ile bu mahkemelerin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.
(2) Kurumun bu Kanun hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak
davalarda ve Kurumun kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Kurum aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.
(3) Sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir.
(4) Davacının Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması hâlinde yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihte sicilde kayıtlı vekilin işyerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmişse Kurum merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.
(5) Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Sınai mülkiyet hakkı başvurusu veya sınai mülkiyet hak sahibinin Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması hâlinde, dördüncü fıkra hükmü uygulanır.


Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 156: Görevli ve Yetkili Mahkeme

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. maddesi, sınai mülkiyet haklarına ilişkin davalarda görevli ve yetkili mahkemeleri düzenlemektedir. Bu madde, sınai mülkiyet hakkı sahipleri ve üçüncü kişiler için önemli bir hukuki çerçeve oluşturmaktadır.

Madde 156’nın Detaylı Açıklaması:

1. Görevli Mahkemeler:

  • Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri
  • Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri

Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun olumlu görüşü alınarak, Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde kurulur. Asliye mahkemesi derecesindedir ve tek hakimli olarak görev yaparlar.

2. Yetkili Mahkemeler:

  • Kurum Kararlarına Karşı Davalar: Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
  • Sınai Mülkiyet Hakkı Sahibi Tarafından Açılan Davalar:
    • Davacının yerleşim yeri
    • Hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yer
    • Bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer
  • Davacının Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması:
    • Dava açıldığında sicilde kayıtlı vekilin işyerinin bulunduğu yer
    • Vekillik kaydı silinmişse, Kurum merkezinin bulunduğu yer
  • Üçüncü Kişiler Tarafından Açılan Davalar:
    • Davalının yerleşim yeri
    • Sınai mülkiyet hakkı başvurusu veya sınai mülkiyet hakkı sahibinin Türkiye’de yerleşim yeri bulunmaması: Yukarıdaki 4. fıkra hükmü uygulanır.

Madde 156’nın Önemi:

  • Sınai mülkiyet haklarına ilişkin davalarda hangi mahkemenin görevli ve yetkili olduğunu açıklığa kavuşturur.
  • Davacı ve davalılar için hukuki belirlilik sağlar.
  • Davaların hızlı ve adil bir şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunur.

Maddeyle İlgili Örnekler:

  • Bir şirket, bir rakibinin markasını taklit ettiğini iddia ederek dava açmak isterse, yetkili mahkeme davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yer mahkemesidir.
  • Türk Patent ve Marka Kurumu’nun bir patent başvurusunu reddetmesi üzerine, başvuru sahibi Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açabilir.
  • Bir kişi, bir sınai mülkiyet hakkının ihlal edildiğini iddia ederek tazminat talep etmek isterse, yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

Sonuç:

Sonuç olarak, sınai mülkiyet hukuku, marka, patent, tasarım ve diğer fikri mülkiyet haklarının korunması ve uyuşmazlıkların çözümü için önemli bir hukuk alanıdır. Bu alanda meydana gelen davalarda görevli ve yetkili mahkemelerin belirlenmesi, davaların etkin bir şekilde yürütülmesi ve adil bir sonuca ulaşılması açısından büyük önem taşır.


 Yargıtay 11. HD E. 2016/19 K. 2016/866
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı Kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan kanun hükmünde kararnamelere ilişkin davalar bakımından, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, asliye ticaret mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bir numaralı asliye hukuk mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi görevlendirilmiş olup, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığının da belirtilmiş bulunduğu, somut olayda, Biga’nın bağlı olduğu Adli Yargı Adalet Komisyonu’nun merkezi olan Çanakkale’de kurulu bulunan asliye hukuk mahkemesinin sayısına göre, Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu ve bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Yargıtay 11. HD E. 2012/11641 K. 2013/10332 sayılı kararında kesin yetki ve görev kuralına rağmen görevsizlik kararı verilmemiştir;  Taraflar arasında görülen davada Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.02.2012 tarih ve 2010/181-2012/90 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sevda Boyraz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket adına tescil edilen TPE’nin 2008/09702 numaralı “kaydırmaz zemin modeli” tasarımının yeni ve ayırt edici özelliğe sahip olmadığını ileri sürerek, tescilin hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 551 sayılı KHK’nın 156. ve 165/1-a maddesine göre faydalı modelin yeni olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Dolayısıyla Yargıtay 11. HD ilk derece mahkemesinde görevsizlik kararı verilmiş ise bunu onamakta ancak verilmemişse de bozma nedeni yapmamaktadır.

Görev ile ilgili diğer bir sorun da Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi olmayan yerlerde davanın 1 veya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerektiği ancak Fikri Sınai Haklar Mahkemesi olmasa bile davanın Asliye Hukuk Mahkemelerinden görevli olana düşmesi için Asliye Hukuk Mahkemesi “fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi sıfatıyla” davaya baktığından UYAP’tan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk  Mahkemesi seçilmelidir. Ancak sürekli fikri haklar ile alakalı çalışmayan meslektaşlarımız bunu doğal olarak bilemeyeceğinden dosya mesela 2. Asliye Hukuka yani görevsiz mahkemeye düşebilmektedir. Böyle bir durumda dava dilekçesinde davacı görevli mahkemeyi isabetli yazmışsa bunun bir maddi hata olduğunun açık olması karşısında İstanbul 1. FSHM’nin 2017/677 E. 2017/213 K. sayılı gerekçeli kararında da yaptığı gibi, dosyanın esasının kapatılarak görevli mahkemeye sevki için tevzi bürosuna iadesi en hızlı çözüm olacaktır. Ancak bu konuda yerleşik bir uygulama olmadığından Burhaniye (2.) Asliye Hukuk Mahkemesi Sayın Hakimliği’nin 2014/204 E. 2014/275 K. sayılı hükmünde olduğu gibi görevsizlik kararları verilebilmektedir. Görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden kötü niyetli davalı görevsizlik kararı durumunda istinafa giderek basit bir hatadan kaynaklanan aksaklığı oldukça uzun sürecek ciddi bir hataya dönüştürebilmektedir. Mahkemeler ve hakimler yargılamanın hızlı ve ekonomik şekilde çözümü için usul ekonomisini de dikkate almak durumunda olduğundan böyle durumlarda davacının iradesi de net ise ona göre dosyanın esasını kapatıp tevzi bürosuna sevk ederek görevli mahkemeye gönderilmesini sağlamalıdırlar.


Marka Davaları Yetkili Mahkeme 10327

Marka Tecavüzü Suçu, Yetkili ve Görevli Mahkeme 15855

Marka İhlali ve Haksız Rekabet Görevli Mahkeme

https://acikerisim.kku.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12587/14414/262196.pdf?sequence=1


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yoruma Kapalı