Nis 16, 2020
1072 Görüntüleme

Marka Nedeniyle Ticaret Unvanının Terkini

Yazan
banner

Ticaret Unvanı TTK m. 39 ve devamında düzenlenmektedir. TTK m. 39/1’e göre; Her tacir, ticari iÅŸletmesine iliÅŸkin iÅŸlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve iÅŸletmesiyle ilgili senetlerle diÄŸer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.

TTK m. 52’ye göre; Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir baÅŸkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmiÅŸse kanuna uygun bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereÄŸinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.

Eski mülga markaların korunması hakkındaki KHK sisteminde markasal olarak kullanılmadığı sürece unvan ile markanın bir arada bulunabileceÄŸi kabul edilmekte ve unvan için markasal kullanım ÅŸartı aranmaktaydı. SMK m. 7/3-e ile marka nedeniyle sonradan tescil edilmiÅŸ unvanın terkin edilmesi mümkün hale gelmiÅŸtir. SMK m. 7/3-e’ye göre “marka sahibi ,iÅŸaretin ticaret unvanı ya da iÅŸletme adı olarak kullanılmasını önleyebilir.”

YARGITAY 11. HUKUK DAÄ°RESÄ° E. 2019/1692 K. 2020/3293 T. 29.6.2020

Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davalının markasal kullanımı bulunmasa da 6769 Sayılı SMK’nın 29/1-a ve 7/3-e maddeleri uyarınca tek başına davacı adına tescilli markanın benzerinin ticaret unvanı olarak tescil ettirmesinin marka hakkına tecavüz teÅŸkil ettiÄŸi gerekçesiyle, marka hakkına tecavüzün tespiti, men’i ve reddine karar verilmiÅŸ ise de, SMK’nın 29/1-a hükmü ile yapılan yollama gereÄŸi m.7/3.e maddesinde yer alan “iÅŸaretin ticaret unvanı ve iÅŸletme adı olarak kullanılması” hükmü iÅŸaretin markasal kullanılması durumunda uygulanabilecektir.

Zira m.7/3’de iÅŸaretin ticaret alanında kullanılması halinde yasaklanabileceÄŸi hükme baÄŸlanmıştır. Marka hukuku kapsamında iÅŸaretin ticaret alanında kullanılması ifadesi ile kastedilen iÅŸaretin markasal olarak kullanılmasıdır.

DiÄŸer taraftan, SMK’nın 7/3.e maddesinin gerekçesinde söz konusu düzenleme ile 2015/2436 Sayılı A.B. Marka Yönergesiyle uyum saÄŸlandığından bahsedilmiÅŸ olup, Yönerge’nin 3. maddesinde yer alan hükmün, yine Yönerge’nin genel gerekçesi numara 19’daki açıklamalara göre deÄŸerlendirilmesi gerekir.

Buna göre, ticaret unvanı ancak tescilli bir markaya tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, Kanun Koyucunun amacının ticaret unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde olmasına rağmen, hatalı gerekçe ile tek başına ticaret unvanının tescil ettirilmiş olmasının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabul edilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.


SMK Uyarınca Markanın Unvan veya İşletme Adı Olarak Kullanımı

Tescilsiz Ticaret Unvanının Korunması

Unvanın Haksız Rekabet, Zamanaşımı


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz