Mar 15, 2021
870 Görüntüleme

Neşir Sözleşmesinin Şartları 11-171

Yazan

Dava konusu kitapların çoğaltma ve yayma hakkını kullanma yetkisi veren neşir sözleşmelerinin düzenlenme tarihlerinden itibaren, bu kitapların davacıların murisi ve 1996 yılında ölümünden sonra da davacıların bilgisi dahilinde birden fazla basıların davalı tarafından gerçekleştirilerek piyasaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Ancak, neşir sözleşmelerinde kitapların bası adedinin açıkça ve yoruma meydan vermeyecek biçimde belirtilmesi gerekir

banner

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2012/11-171 K. 2012/380 T. 13.6.2012

BK 372 vd. maddeleri ile 5846 Sayılı FSEK  48/2 ve 5. maddelerine uygun olarak düzenlenen ve belirli bir süre tayin edilmeksizin  kitapların mali haklarını ( çoğaltma ve yayma ) kullanma yetkisinin devrine ilişkin sözleşmeler nedeniyle yayıncının devraldığı hakların sınırının belirlenmesi gerekir.

Neşir sözleşmelerinde, dava konusu kitapların “her türlü baskı hakkı” karşılığı telif ücretinin ödendiği ifadesi bulunmaktadır. Davacı taraf, bu ifadenin BK 373/1 ve 375.maddeleri uyarınca mali haklan kullanma yetkisinin bir bası ile sınırlı olarak devredildiği anlamına geldiğini, davalı taraf ise bu ifade ve eser sahibi murise yapılan telif ücreti ödeme makbuzlarında geçen “bütün baskı hakları” ibaresi nedeniyle sözleşmelerinin dava konusu kitapların tüm bası haklarını içerdiğini iddia etmektedir.

5846 Sayılı FSEK m. 48 uyarınca, mali hakların süre, yer ve muhteva itibariyle mahdut veya gayrimahdut, karşılıklı veya karşılıksız olarak başkasına devri ya da sadece kullanım yetkisinin bir kişiye bırakılması mümkündür. Öte yandan BK 375.maddesi uyarınca da sözleşmede bası adedi gösterilmemiş ise yayıncının hakkı yalnızca bir basıya mahsus olup yayıncı baskı adedini serbestçe tayin eder.

Davacıların murisi ile davalı yayıncı arasında düzenlenen ve davalıya tam ruhsat niteliğinde dava konusu kitapların çoğaltma ve yayma hakkını kullanma yetkisi veren neşir sözleşmelerinin düzenlenme tarihlerinden itibaren, bu kitapların davacıların murisi ve 1996 yılında ölümünden sonra da davacıların bilgisi dahilinde birden fazla basıların davalı tarafından gerçekleştirilerek piyasaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Ancak, neşir sözleşmelerinde kitapların bası adedinin açıkça ve yoruma meydan vermeyecek biçimde belirtilmesi gerekir. Aksi takdirde, BK 375.maddesi uyarınca neşir sözleşmelerinin bir bası ile sınırlı olduğu kabul edilmelidir.

Bu bakımdan taraflar arasındaki neşir sözleşmelerince konu kitapların “her türlü baskı haklan” ibaresinden davalıya birden çok basıları kapsayan ruhsat verildiği şeklinde bir yorumla sonuca ulaşılması mümkün olamayacağı gibi, bu sözleşmeler nedeniyle eser sahibi olan murise yapılan telif ödemelerini gösterir makbuzlarda yazılı “bütün baskılar için” ifadesinin de ancak ödemenin yapıldığı tarihe kadar olan baskıları içerdiği kabul edilmelidir.

Diğer taraftan 5846 Sayılı FSEK 52. .maddesi uyarınca telif hakkı ile ilgili sözleşmelerin yazılı yapılması zorunlu olduğundan, bir bası ile sınırlı olan dava konusu sözleşmelere göre gerçekleştirilen ilk basıdan sonra da davalı tarafından söz konusu kitapların basılarına devam edilmesine eser sahibi muris ve davacıların uzun süre sessiz kalmalarının; anılan sözleşmelerin sonraki basıları da içerecek biçimde taraflarca tadil edildiği şeklinde bir kabule ulaşılması da mümkün bulunmamaktadır. Sözleşmelerde yapılacak değişikliklerin de yazılı olması geçerlilik koşuludur.

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=pFysjbinfLI2GkgxwazFLA&no=Tf5upX2yZ7JBRqWn0hTTAw

 


neşir sözleşmesi neşir sözleşmesi fsek dava fsek dava fsek avukat fsek avukat fsek ankara dava fsek ankara dava fsek ankara avukat fsek ankara avukat telif dava telif avukat telif dava telif avukat telif tazminat telif tazminat telif dava telif dava telif ankara dava telif ankara davaT telif avukatı telif avukatı ankara telif avukatı ankara telif avukatı fsek avukatı fsek avukatı fsek avukatı ankara fsek avukatı ankara


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz